"Akibet" diyorum azizim, Akibet! Öyle bir şey ki; Sırat gibi, Kıldan ince Kılıçtan keskin. Kimsenin zerre miskal senedi yok, O köprüden sağlam geçmek için. Altı uçurum, üstü rahmet...
son, sonuç.. Bir silsilenin en sonunda yer alan. Fırlatılan bir okun isâbet ettiği nokta. Arkadan, peşinden gelen şey. 'akabinde' yer alan..
Teminat mektuplarında da yer alır şöyle bir şerh düşer düşülür, .. herhangi bir uyuşmazlık ve bunun 'akıbet' ve kanuni neticelerini dikkate almaksızın.. vs.
"Akibet" diyorum azizim,
Akibet!
Öyle bir şey ki;
Sırat gibi,
Kıldan ince
Kılıçtan keskin.
Kimsenin zerre miskal senedi yok,
O köprüden sağlam geçmek için.
Altı uçurum, üstü rahmet...
"duadar"
Bazen sonumun geldiğini hissediyorum...Neden acaba...Kim...Niye...Niçin...
geliyor.
Her kitabın âkıbeti, okuyucusunun kapasitesi ile sınırlıdır.
son, sonuç..
Bir silsilenin en sonunda yer alan. Fırlatılan bir okun isâbet ettiği nokta.
Arkadan, peşinden gelen şey.
'akabinde' yer alan..
Teminat mektuplarında da yer alır şöyle bir şerh düşer düşülür,
.. herhangi bir uyuşmazlık ve bunun 'akıbet' ve kanuni neticelerini dikkate almaksızın.. vs.