Aidiyet ne güzel bir duygu Misal ben derim Önce Müslüman sonra Türküm diye Uyluğum değil uyruğum Türk Burası bin yıldır Türkiye Buraya ait olduğunu hisseden Kimseyi çağırırlar Türk diye Bu coğrafya asılardır bir mücadele verdi Mücadeleyi veren Haçlı seferlerine dur diyen Müslüman ahaliye biz değil onlar dedi Türkiye de Türkler yaşar diye Tarihleri edebiyatları filmleri Kendilerini tanımladıkları yerleri Bizim karşımız barbar dedikleri Çocuklarını korkuttukları Öcü yerine Türk’üz ötekiyiz biz Onlar ait olduğu yerin farkında Farkında olmayan biziz
cehennemde bir mevsim aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi.
bir akşamdı dizime oturttum güzelliği -terslik edecek oldu- iler tutar yerini bırakmadım ben de.
bayrak açtım adalete karşı.
aldım başımı kaçtım. ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem, size emanet.
azmettim, söndürdüm içimde insan ümidi adına ne varsa. bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci.
cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. tanrı bildim musibeti. gırtlağıma kadar battım çamurlara. cürmün ayazında kurundum. hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı.
bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı.
derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim.
hayr'mış meğer o anahtarın adı- anlaşıldı ben bir düşteymişim.
'sen canavar kalacaksın...' falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. 'ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın.'
ah, canıma yetti arttı- kuzum şeytan, nolur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar varadursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları
cehennemde bir mevsim aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi.
bir akşamdı dizime oturttum güzelliği -terslik edecek oldu- iler tutar yerini bırakmadım ben de.
bayrak açtım adalete karşı.
aldım başımı kaçtım. ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem, size emanet.
azmettim, söndürdüm içimde insan ümidi adına ne varsa. bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci.
cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. tanrı bildim musibeti. gırtlağıma kadar battım çamurlara. cürmün ayazında kurundum. hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı.
bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı.
derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim.
hayr'mış meğer o anahtarın adı- anlaşıldı ben bir düşteymişim.
'sen canavar kalacaksın...' falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. 'ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın.'
ah, canıma yetti arttı- kuzum şeytan, nolur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar varadursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları.
affiliation arapça bir kelime anlamı ait olma durumudur...
ilişkinlik yani aidiyet bir kişinin ya da kişilerin sevgi ve güvenlilik ihtiyaçından gelir mesela sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, şevkat, yardımseverlik vs. türünden ihtiyaçlar gibi...
"Kader birliği ve aidiyet duygusu".
Ülke olmak için gereken unsurlardan.
AİDİYET
Aidiyet ne güzel bir duygu
Misal ben derim
Önce Müslüman sonra Türküm diye
Uyluğum değil uyruğum Türk
Burası bin yıldır Türkiye
Buraya ait olduğunu hisseden
Kimseyi çağırırlar Türk diye
Bu coğrafya asılardır bir mücadele verdi
Mücadeleyi veren Haçlı seferlerine dur diyen
Müslüman ahaliye biz değil onlar dedi
Türkiye de Türkler yaşar diye
Tarihleri edebiyatları filmleri
Kendilerini tanımladıkları yerleri
Bizim karşımız barbar dedikleri
Çocuklarını korkuttukları
Öcü yerine Türk’üz ötekiyiz biz
Onlar ait olduğu yerin farkında
Farkında olmayan biziz
Aidiyet: Bir aylık dönem içerisinde yapılan işlemler
cehennemde bir mevsim
aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi.
bir akşamdı dizime oturttum güzelliği -terslik edecek oldu- iler tutar yerini bırakmadım ben de.
bayrak açtım adalete karşı.
aldım başımı kaçtım. ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem, size emanet.
azmettim, söndürdüm içimde insan ümidi adına ne varsa. bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci.
cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. tanrı bildim musibeti. gırtlağıma kadar battım çamurlara. cürmün ayazında kurundum. hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı.
bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı.
derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim.
hayr'mış meğer o anahtarın adı- anlaşıldı ben bir düşteymişim.
'sen canavar kalacaksın...' falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. 'ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın.'
ah, canıma yetti arttı- kuzum şeytan, nolur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar varadursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları
her hangi bir gruba ait olma hissi
tam bir dilemma...
belki daha fazlasi bazilari icin.
cehennemde bir mevsim
aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi.
bir akşamdı dizime oturttum güzelliği -terslik edecek oldu- iler tutar yerini bırakmadım ben de.
bayrak açtım adalete karşı.
aldım başımı kaçtım. ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem, size emanet.
azmettim, söndürdüm içimde insan ümidi adına ne varsa. bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci.
cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. tanrı bildim musibeti. gırtlağıma kadar battım çamurlara. cürmün ayazında kurundum. hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı.
bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı.
derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim.
hayr'mış meğer o anahtarın adı- anlaşıldı ben bir düşteymişim.
'sen canavar kalacaksın...' falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. 'ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın.'
ah, canıma yetti arttı- kuzum şeytan, nolur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar varadursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları.
aid engilişcede yardım dimektir.
cumhur-iyet bir yönetim biçimidir.
dolayısıynan, aidiyet dimekte yardımların tek elden yönetimi dimektir.
teba kendini bir gruba ait, bağımlı hisetme durumu.bağımsız olmama durumu
aidiyet insanların olmadığı yerlerde kendini ortaya koyan flan filan bana aidiyet hakkında bilgi lazım zaten bilsem buraya girmem
sahiplenme hissinden yoksun kaldığında hiçbir anlam ifade etmeyen duygu.
bazen.
aidiyet, ait olma ve kimlik..
toplumlar için gelenek ve göreneklerin kısaca kültürlerin yaşatılması...
birisi-....ve bu insanda aidat duygusu uyandırıyor
öbürü-? ?
birisi-? ? ! ! ! ! ! !
birlikte-hahahhahahhahhaha :)))))))))
ne var? dildir sürçer alla alllaaaaa:S
hiç bilmediğim bi duygu...nere gitsem orası yabancı..
affiliation
arapça bir kelime anlamı ait olma durumudur...
ilişkinlik yani aidiyet bir kişinin ya da kişilerin sevgi ve güvenlilik ihtiyaçından gelir mesela sevme, sevilme, bir gruba mensup olma, şevkat, yardımseverlik vs. türünden ihtiyaçlar gibi...