Kalbim Benim bir ormandı, İsimsiz, asude, Bir büyük orman; Ve gölgelerinde revan Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi Dağıtırken sükutu bihude, Düşünürdüm ki, hangi gün, ne zaman, Ne zaman Girecektin o kalb-i mes'ude?
Etmeden zehr-bad-ı fasl-ı elem Reng-i eşcar ü abı fersude, Dolacak mıydı seslerin, bilmem O tehi saye zar-ı mesdude?
Sanki hicrana bir teselliydi Şeceristan-ı kalb içinde revan Olan hafi suların musiki-i nevmidi.
GELDİN
Bir gün Akşamın ölgün Duran o namütenahi ziya denizlerine Gark olan eşcar, Gark olan ovalar Oluyorken sükut ü hüzne makar Geldin alam-ı kalbi teskine
Ey şebabın hayal-ı cavidi, O melul akşamın havası kadar Gelişin bir sükun-ı saridi...
BİRLİKTE
Bütün bizimçündür Nukuş-ı encüm-i vahdetle işlenen bir tül Gibi üstünde titreyen bu sema; Gecenin dallarında şimdi açan Bu kamer, Bu altın gül...
Bütün bizimçündür Ne varsa aşk ile bidar-ı ra'şe, ya naim, Ne varsa aid olan leyl-i hande-me'nusa, Sana aid lebimdeki buse, Lebinin surh-ı bizevali benim.
Çirkin olduğunu düşündüğü için gündüzleri pek sokağa çıkmayan ve 'gecelerin şairi' olarak nam salan Ahmet Haşim diyor ki:
'Ağır ağır çıkacaksı bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak... Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta... Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer? Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...'
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak… Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
simge yoluyla anlatır derdini..gerçekten çirkin olmamasına rağmen böyle bi komplexe kapılıp kadınlardan uzak kalmıştır..tabi bunun küçük yaşta annesini kaybetmesiyle de büyük alakası olabilir..şiirlerinde sarı yeşil kızıl kırmızı hep geçer..
günümüz türk şiirinin miladı haşim ve yahya kemalle olmuştur.muhayyilesi alabildiğine geniş,dili oldukça incedir.sanatı sanat için yapmıştır.haşim ve akifi hep karşılaştırmışlar,haşim cemiyetten bihaberdir demişlerdir.bence akifin şiirlerindeki lezzet haşimin şiirlerinde yoktur aynı zamanda haşimin şiirlerindeki lezzet akifin şiirlerinde yoktur! ikiside iyiki varmış. aynı zamanda haşimin seyahat ve sanat hakkındaki kitaplarıda çok değerlidir.
Bir Acem bahçesi, bir seccâde,
Dolduran havzı ateşten bâde...
Ne kadar gamlı bu akşam vakti...
Bakışın benzemiyor mu'tade.
Gök yeşil, yer sarı, mercân dallar,
Dalmış üstündeki kuşlar yâda;
Bize bir zevk-i tahattur kaldı
Bu sönen, gölgelenen dünyâda
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
tarifsiz, büyük şair...
Yaz akşamları hüzünlenmeme neden olan büyük şair...
Gelmeden Evvel, Geldin, Birlikte
Kalbim
Benim bir ormandı,
İsimsiz, asude,
Bir büyük orman;
Ve gölgelerinde revan
Olan hafi suların aks-i şevk-i müttaridi
Dağıtırken sükutu bihude,
Düşünürdüm ki, hangi gün, ne zaman,
Ne zaman
Girecektin o kalb-i mes'ude?
Etmeden zehr-bad-ı fasl-ı elem
Reng-i eşcar ü abı fersude,
Dolacak mıydı seslerin, bilmem
O tehi saye zar-ı mesdude?
Sanki hicrana bir teselliydi
Şeceristan-ı kalb içinde revan
Olan hafi suların musiki-i nevmidi.
GELDİN
Bir gün
Akşamın ölgün
Duran o namütenahi ziya denizlerine
Gark olan eşcar,
Gark olan ovalar
Oluyorken sükut ü hüzne makar
Geldin alam-ı kalbi teskine
Ey şebabın hayal-ı cavidi,
O melul akşamın havası kadar
Gelişin bir sükun-ı saridi...
BİRLİKTE
Bütün bizimçündür
Nukuş-ı encüm-i vahdetle işlenen bir tül
Gibi üstünde titreyen bu sema;
Gecenin dallarında şimdi açan
Bu kamer,
Bu altın gül...
Bütün bizimçündür
Ne varsa aşk ile bidar-ı ra'şe, ya naim,
Ne varsa aid olan leyl-i hande-me'nusa,
Sana aid lebimdeki buse,
Lebinin surh-ı bizevali benim.
Ahmet Haşim
yollar
ki gider
tehi kimsesiz ebedi
ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden.......
O beldem..
Çirkin olduğunu düşündüğü için gündüzleri pek sokağa çıkmayan ve 'gecelerin şairi' olarak nam salan Ahmet Haşim diyor ki:
'Ağır ağır çıkacaksı bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafidir ki rûha dolmakta
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...'
artık ne gelen ne de beklenen var
tenha yolun ortasında rüzgar
teşrin yapraklarıyla oynar
(hüzün)
'Âteş gibi bir nehir akıyordu
Rûhumla o rûhun arasından'
Gün bitti. Ağaçta neş'e söndü.
Yaprak ateş oldu, kuş da yakut;
Yaprakla kuşun parıltısından
Havzın suyu erguvana döndü...
Bir lamba hüznüyle
Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi...
Savrulmada gül şimdi havada
Gün doğmada bir başka ziyada...
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta...
simge yoluyla anlatır derdini..gerçekten çirkin olmamasına rağmen böyle bi komplexe kapılıp kadınlardan uzak kalmıştır..tabi bunun küçük yaşta annesini kaybetmesiyle de büyük alakası olabilir..şiirlerinde sarı yeşil kızıl kırmızı hep geçer..
gece dostu.çirkinliğinin görünmemesi için gecelere sığınan insan.oysa düşündüğü kadar da çirkin olmayan birisi.
Nazım'ın ustası..
Akşam...yine akşam...yine akşam....
günümüz türk şiirinin miladı haşim ve yahya kemalle olmuştur.muhayyilesi alabildiğine geniş,dili oldukça incedir.sanatı sanat için yapmıştır.haşim ve akifi hep karşılaştırmışlar,haşim cemiyetten bihaberdir demişlerdir.bence akifin şiirlerindeki lezzet haşimin şiirlerinde yoktur aynı zamanda haşimin şiirlerindeki lezzet akifin şiirlerinde yoktur! ikiside iyiki varmış.
aynı zamanda haşimin seyahat ve sanat hakkındaki kitaplarıda çok değerlidir.