katillerin vatansever,yazarların vatan haini olduğu bir ülkede yazar bir babanın yazar oğlu olması onu ister istemez milli ve manevi değerlere kayıtsız hale getirmiştir.ahmet şeyh galiplerin yahya efendilerin fuzulilerin diniyle şimdiki dindarların dini arasındaki algılayış ve uygulayış farkı ve özellikle kürtlere tutumlarıyla eleştirdiği türk vatanseverlerin(!) tutumları bu kayıtsızlığın sebebi olabilir. özellikle denemelerini çok beğendiğim yazarın kristal denizaltı ve kırar göğsüne bastırırken kitaplarını tavsiye ederim
Birden özleyiveriyorsunuz... Çoktan unuttuğunuzu sandığınız ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü, siz çarşaflarınızın arasında, bütün tehlikelerden uzak, güvenle yattığınızı sandığınız bir anda, usulca ruhunuza sokulup, sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri birer birer ateşleyiveriyor. İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz. Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak, ona dokunmak, onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
hayatımda tanıdığım en berbat yazar bu işle hiç uğraşmayan biri bile daha iyi yazar bence..aynı zamanda ahlaksızlığını her kitapta belli etmiş gençlere daha verimli olması gerekirken yalan yanlış ipe sapa gelmez iddalarda bulunup yazıyorum diye geçinenlerden ve akılsızlardan
edebiyat tamam ne yi kullanırsa kullansın sonuçta bir kitleyi peşinden sürüklüyo bu yanlış tarkat olayı hariç bence iyi bir anlatımcı ve yazar tarzı farklı olsada
ülkenin en iyi yazarı ve belagatı en üst seviyede olan bu insana kimsenin ne sözü nede güçü yeter.Yok cinselliği deşifre ederek popüler oluyo yok üslübunun amiyane olduğu savunan yok bilmem ne gibi safsatalarla insanlar ancak kendi dimağlarını bulandırırlar.AHMET ALTAN sınırların ardında dünya klasiklerinde yeri olması gereken bir üstaddır.HERKES BUNU BÖYLE BİLE....
kelimelerin sergüzeşti,inanılmaz iyi bir türkçe,sözcüklerin dili,evrensel kimlik,number one
bazen bir başkası nasıl bu kadar iyi incelikleri kavrayabilir diye düşünerek, bazen çok iyi bildiğim hikayeleri başkası bilmiyor sanırken bir başkasından dinleyerek şaşırabilmek. bir erkeğin kadın doğasını bu kadar çözebilmiş olmasının bir açıklaması olmalı.
Ahmet Altan, 1950 yılında doğdu. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda dolaşarak tamamladıktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne devam etti, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Yirmi dört yaşında gazeteciliğe başladı. Gece muhabirliğinden genel yayın müdürlüğüne kadar gazeteciliğin hemen hemen bütün kademelerinde çalıştı. 1987 yılında köşe yazarı oldu, 1990'da genel yayın müdürüyken gazeteciliğe ara verdi. Çeşitli televizyon programları hazırladı. Birçok yazısından dolayı yargılandı ve 1995 yılında bir buçuk yıl hapse mahkûm edildi. İlk romanı Dört Mevsim Sonbahar 1982'de yayınlandı. 1985'te yayınlanan ikinci kitabı Sudaki İz, toplatıldı ve müstehcenlikten yargılanarak mahkeme kararıyla yakıldı. Üçüncü romanı Yalnızlığın Özel Tarihi 1991'de basıldı. Dördüncü romanı olan Tehlikeli Masallar 1996 Ekim'inde yayınlandı ve rekor sayılacak baskı sayısına ulaştı. Deneme kitapları Geceyarısı Şarkıları 1995'te, Karanlıkta Sabah Kuşları 1997'de yayınlandı. Ahmet Altan'ın 1998'de yayınlanan romanı Kılıç Yarası Gibi, 1999 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı.
ahmet altan tek kıskndıgım yazar butun yazarların buyuk yazar olmasını engelleyen yazar.türk diliyle dans kursları acması herkes için yararlı olacaktır.iyi ki var
merhaba Ahmet Altan'ın her zaman gerçek bir seksomanyak olduğunu düşünmüşümdür. Ama medyada yapılan kitap reklamları ve kitaplarının ucuza satılmasından çok tanınan ve bilinen bir yazar oldu. Aldatmak kitabını alırken dikkatimi arka kapak yazısı çekmişti'Aşkı kimse onun kadar iyi yazmadı' kitabı aldığımda Ahmet Altan'ın yine fantazilerini ve payalettiği cinsel birleşimlerinin toplamını kaleme döktüğünü gördüm.
Tek bir cümle olarak belirtmek gerekirse Ahmet altan= HASTALIK DERECESİNDE MÜSTEHCENLİKTEN HOŞLANAN SAPKIN BIR KIŞILIKTİR hayranları kızabilirler ama tarihte gazetelere manşet olmuş ve hapis cezasıyla yargılandığı bir cümlesi vardır.Demiştir ki
-bana kızkardeşimi yasaklayan inancı reddederim. Yorumu size kalmış
Ahmet Altan kötu bir Tuccari, ama cesur ve yigit bir Insani, bana Bruno yu cagristiriyor.Onun karsisindakiler ise hayatin her asamasinda kar-zarar hesabi yapan vicanlariyla degilde beklentileriyle haraket eden, musterini her gecen gun dahada artirarak digerlerini yok etmeye calisan kisliksiz bencil birer Tuccar dirlar. Ahmet Altan vicdan sahibi ilerici, korkusuz, Tabu tanimaz bir insan, Siyasi linc edilecegini bile-bile toplumun onunu acabilmek icin kendini vatan saver halk sever olarak adlandiranlardan cook daha iyi hizmet ediyor; Anlayana. Onu ucuncu Cumhuriyetci olarak suclayanlara ise, ben dortduncu Cumhuriyetci olmayi hazirim, siz hala ilk istasyonda bekleyin bakalim.
seviyorum ben bu adamı ya! ... ailece hemde.
katillerin vatansever,yazarların vatan haini olduğu bir ülkede yazar bir babanın yazar oğlu olması onu ister istemez milli ve manevi değerlere kayıtsız hale getirmiştir.ahmet şeyh galiplerin yahya efendilerin fuzulilerin diniyle şimdiki dindarların dini arasındaki algılayış ve uygulayış farkı ve özellikle kürtlere tutumlarıyla eleştirdiği türk vatanseverlerin(!) tutumları bu kayıtsızlığın sebebi olabilir.
özellikle denemelerini çok beğendiğim yazarın kristal denizaltı ve kırar göğsüne bastırırken kitaplarını tavsiye ederim
bir azizeyi orospu yapar aşk ve bir orospuyu azize ve ancak aşıkken anlarsın ikisinin arasında fark olmadığını...
mükemmel denebilecek kadar iyi bir yazar....
yazılarında kadın temasını iyi işlediğini düşünüyrm
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.
Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
siz çarşaflarınızın arasında,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...
alıntı bi yazar.....ahmet ALINTI...
bu güne kadar okuma talihsizliğinde bulunduğum en berbat romanı yazan şahsiyet.........
kendi düşünceleri kendi kendine çarpışıyor.
yoksa gayet iyi.
hayatımda tanıdığım en berbat yazar bu işle hiç uğraşmayan biri bile daha iyi yazar bence..aynı zamanda ahlaksızlığını her kitapta belli etmiş gençlere daha verimli olması gerekirken yalan yanlış ipe sapa gelmez iddalarda bulunup yazıyorum diye geçinenlerden ve akılsızlardan
Kılaç Yarası gibi, İsyan günlerinde aşk ve bir deneme kitaını okudum..
Bir zaman sonra kitap değişsede anlatılanların değişmediğini farkediyorsunuz.
Medya yazarı.Özellikle 'Aldatmak' kitabı bir porno dergiden daha sapıkça.
ilginç düşüncelere sahip ama onları insanlara telaffuz etmekten kaçınan yazar
edebiyat tamam ne yi kullanırsa kullansın sonuçta bir kitleyi peşinden sürüklüyo bu yanlış tarkat olayı hariç bence iyi bir anlatımcı ve yazar tarzı farklı olsada
ülkenin en iyi yazarı ve belagatı en üst seviyede olan bu insana kimsenin ne sözü nede güçü yeter.Yok cinselliği deşifre ederek popüler oluyo yok üslübunun amiyane olduğu savunan yok bilmem ne gibi safsatalarla insanlar ancak kendi dimağlarını bulandırırlar.AHMET ALTAN sınırların ardında dünya klasiklerinde yeri olması gereken bir üstaddır.HERKES BUNU BÖYLE BİLE....
kelimelerin sergüzeşti,inanılmaz iyi bir türkçe,sözcüklerin dili,evrensel kimlik,number one
bazen bir başkası nasıl bu kadar iyi incelikleri kavrayabilir diye düşünerek, bazen çok iyi bildiğim hikayeleri başkası bilmiyor sanırken bir başkasından dinleyerek şaşırabilmek.
bir erkeğin kadın doğasını bu kadar çözebilmiş olmasının bir açıklaması olmalı.
Aklı ve yazdıkları belinden yukarı çıkamayan,sosyete ekibinin bi dönem pek beğendikleri ama avama inemeyecek olan sefil..
bana aşkı ve yaşanılan acıları çağrıştırıyor....
ve bunları bu kadar güzel ifade eden bir ahmet altan birde hakkını yiyemem cezmi ersözdür...
İnsanın iç dünyasını çok iyi betimleyebilen alt kümelerin altkümelerine bile inebilen yazar.
'isyan günlerinde aşk ' en güzelidir bence..
Ahmet Altan, 1950 yılında doğdu. Orta ve lise öğrenimini çeşitli okullarda dolaşarak tamamladıktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne devam etti, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'ni bitirdi. Yirmi dört yaşında gazeteciliğe başladı. Gece muhabirliğinden genel yayın müdürlüğüne kadar gazeteciliğin hemen hemen bütün kademelerinde çalıştı. 1987 yılında köşe yazarı oldu, 1990'da genel yayın müdürüyken gazeteciliğe ara verdi. Çeşitli televizyon programları hazırladı. Birçok yazısından dolayı yargılandı ve 1995 yılında bir buçuk yıl hapse mahkûm edildi. İlk romanı Dört Mevsim Sonbahar 1982'de yayınlandı. 1985'te yayınlanan ikinci kitabı Sudaki İz, toplatıldı ve müstehcenlikten yargılanarak mahkeme kararıyla yakıldı. Üçüncü romanı Yalnızlığın Özel Tarihi 1991'de basıldı. Dördüncü romanı olan Tehlikeli Masallar 1996 Ekim'inde yayınlandı ve rekor sayılacak baskı sayısına ulaştı. Deneme kitapları Geceyarısı Şarkıları 1995'te, Karanlıkta Sabah Kuşları 1997'de yayınlandı. Ahmet Altan'ın 1998'de yayınlanan romanı Kılıç Yarası Gibi, 1999 yılı Yunus Nadi Roman Ödülü'nü kazandı.
ahmet altan tek kıskndıgım yazar butun yazarların buyuk yazar olmasını engelleyen yazar.türk diliyle dans kursları acması herkes için yararlı olacaktır.iyi ki var
kristal denizaltı...
bence müthiş bi kitaptı
Özellikle 'Aldatmak' kitabıyla 2.-3. sınıf dizi senaryolarına taş çıkaran yazar kişi(!)
merhaba Ahmet Altan'ın her zaman gerçek bir seksomanyak olduğunu düşünmüşümdür. Ama medyada yapılan kitap reklamları ve kitaplarının ucuza satılmasından çok tanınan ve bilinen bir yazar oldu.
Aldatmak kitabını alırken dikkatimi arka kapak yazısı çekmişti'Aşkı kimse onun kadar iyi yazmadı' kitabı aldığımda Ahmet Altan'ın yine fantazilerini ve payalettiği cinsel birleşimlerinin toplamını kaleme döktüğünü gördüm.
Tek bir cümle olarak belirtmek gerekirse Ahmet altan= HASTALIK DERECESİNDE MÜSTEHCENLİKTEN HOŞLANAN SAPKIN BIR KIŞILIKTİR hayranları kızabilirler ama
tarihte gazetelere manşet olmuş ve hapis cezasıyla yargılandığı bir cümlesi vardır.Demiştir ki
-bana kızkardeşimi yasaklayan inancı reddederim. Yorumu size kalmış
hani erkekler kadınları anlayamıyordu adam bir kadın dilinden kaç kitap yazdı. YALANCILAR! ..
bu adam gerçek olamaz diyorum okuduğumda hep... nasıl olur? nasıl böyle iyi anlatır ruhun en derinlerinde olanları bilmiyorum...saygı duyuyorum...
Ahmet Altan kötu bir Tuccari, ama cesur ve yigit bir Insani, bana Bruno yu cagristiriyor.Onun karsisindakiler ise hayatin her asamasinda kar-zarar hesabi yapan vicanlariyla degilde beklentileriyle haraket eden, musterini her gecen gun dahada artirarak digerlerini yok etmeye calisan kisliksiz bencil birer Tuccar dirlar.
Ahmet Altan vicdan sahibi ilerici, korkusuz, Tabu tanimaz bir insan, Siyasi linc edilecegini bile-bile toplumun onunu acabilmek icin kendini vatan saver halk sever olarak adlandiranlardan cook daha iyi hizmet ediyor; Anlayana.
Onu ucuncu Cumhuriyetci olarak suclayanlara ise, ben dortduncu Cumhuriyetci olmayi hazirim, siz hala ilk istasyonda bekleyin bakalim.
gerçek bir sexomanyak
gerçek bir entellektüel
gerçek bir yazar
gerçek bir şair
gerçek bir ruhbilimci
ve iyi bir insan