Tedirgin bir Sokrates olmak mutlu bir domuz olmaktan yeğdir,mesut bir budala olmaktansa tedirgin bir Sokrates olmak yeğdir.Budala ve ya domuz farklı düşünüyor olsalarda bu sorunun tek yönünü bildikleri içindir; Kendilerinkini..Diğeri ise karılaştırmak için her iki tarafı da bilir. John Stuart.MILL
Kapitalizmin açtığı sonuçlar olarak; İstanbul ve Diyarbakır sokaklarında geceleyen,aç ve işsiz oldukları için hırsızlık/yankesicilik yapan yüz binlerce çocuk,genç; geçimini temin etmek için fuhşa sürüklenen kadınlar ahlaksız mı? İşverenlere karşı grev,genel grev,fabrika işgaline yönelen işçiler TC yasalarına göre suçludurlar.Gerçekten suçlu mudurlar? Kürt burjuvaları,ağaları milyarları cebe indirirken,Kürt emekçilerini boğaz tokluğuna çalıştırırken,yasalara göre suçsuzdurlar.Gerçekte suçsuz mudurlar? Kürt burjuvaları Akdeniz sahillerinin lüks otellerinde her türlü ahlaksızlığı yaparken,saygıdeğer ahlaka mı sahiptir? Bunlar kimilerine göre suç,kimilerine göre değil:kimilerine göre dürüst,saygıdeğer,kimilerine göre ahlaksızlıktır.Geleceği temsil edecek olan ahlak proleter ahlak olmalıdır.
Ahlak insanın seçim kabiliyetiyle ilgili olduğundan ötürü özgürlükle de yakından bağlantılıdır.Bir toplum esas olarak ahlakıyla özgürlüğünü belli eder.Dolayısıyla özgürlüğü olmayan bir toplumun ahlakı da olmaz.Bir toplumu çökertmenin en etkili yolu,ahlakıyla bağlantısını kopartmaktır.
Ahlaka yalnızca cennet ümidi,cehennem korkusuğla saygılı olacak bir inanan,erdemli olamaz:Sadece bencil ve ihtiyatlı olur.Ahlakı oluşturan din değildir; daha ziyade dini kuran ya da doğtulayan ahlaktır.(Kant9
Öncelikle ahlak,ne cezalandırmak,ne baskı altına almak,ne de kınamak için vardır.Bunlar için mahkemeler,polislar,cezaevleri vardır ve kimse oralarda ahlakı göremez.Sokrates hapisane de ölmüştür ama yargıçlardan daha özgürdür.Ahlak özgür olduğumuz yerde başlar Kendi kendini yargıladığı ve kendine hükmettiğinde,Ahlak bu özgürlüğün kendisidir.
İslam Ahlakına sahip olmak isteyen kişilerde şu özellikler olmalıdır: * Kendin için dilediğin iyi şeyleri tüm müslümanlar ve tüm insanlar için dilemek, * Kendin için istemediğin kötü şeylerin tüm müslümanlar ve tüm insanlardan uzak olmasını dilemek, * Hidayet edecek olanın sadece Allah olduğunun bilincinde olarak, insanlara doğruyu aktarmak, onları zorlamamak, kimseyi kınamamak, * Dürüst olmak, yalandan, gösterişten, riyadan kaçınmak, * Hiç bir kimse hakkında kötü zanda bulunmamak, kimseyi arkasından çekiştirmemek, * Emaete ihanet etmemek, işi ehline vermek. * Yumuşak huylu ve sakin olmak.
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır: Fazilet hissi insanlarda Allah (c.c) korkusundandır. Yüreklerden çekilmiş, farz edilsin havfı Yezdan’ın Ne irfanın kalır tesiri katiyen ne vicdanın. Hayat artık behimidir… Hayır ondan da alçaktır: Ya hayvan bağlıdır fıtratla, insan hürr-ü mutlaktır.”...... M.A.E
Birer milli piyango bileti almışlar. İki arkadaştan biri Anadolu’nun uzak bir şehrine gitmiş; öteki, arkadaşının da biletini muhafaza ederek İstanbul’da kalmış. Sanki bir ahlak şaheserinin tecellisine vesile olacakmış gibi, 200 bin lira, iki arkadaştan, üstünde bilet olmayana ve uzaktakine isabet eder. Fakat biletler kendisinde bulunan arkadaş parayı alır ve ötekine telgraf çeker:
“Sana 200 bin lira vurdu, paran bendedir. Gel al.”
Eğer yazıyı okuduysanız, kendinize şu soruyu sorunuz: “Ya bugün olsaydı? ”
Neden yukarıdaki soruyu size sordum? Çünkü bu hadisenin gerçekleştiği tarih, tam olarak; 1958’dir.
vefa kelimesi ne çağrıştırıyor
ahlakı olusturan din değildir.daha ziyade dini kuran ya da doğrulayan ahlaktır.
ahlaka sadece cennet ümidi.cehennem korkusuyla saygılı olacak bir inanan.erdemli olmaz.sadece bencil ve ihtiyatli olur.
fıtratı bozulmamış insan...
ahlaken kimse.eğer varsa tanrıdan ya da kendisinden baskası tarafından yargılanamaz.
ahlakı olusturan din değil.daha ziyade dini kuran ya da doğuran ahlaktır.
ahlaka yalnızca cennet ümidi.cehennem korkusuyla saygılı olacak bir inanan.erdemli olamaz.sadece bencil ve ihtiyatlı olur.
Tedirgin bir Sokrates olmak mutlu bir domuz olmaktan yeğdir,mesut bir budala olmaktansa tedirgin bir Sokrates olmak yeğdir.Budala ve ya domuz farklı düşünüyor olsalarda bu sorunun tek yönünü bildikleri içindir; Kendilerinkini..Diğeri ise karılaştırmak için her iki tarafı da bilir.
John Stuart.MILL
Kapitalizmin açtığı sonuçlar olarak; İstanbul ve Diyarbakır sokaklarında geceleyen,aç ve işsiz oldukları için hırsızlık/yankesicilik yapan yüz binlerce çocuk,genç; geçimini temin etmek için fuhşa sürüklenen kadınlar ahlaksız mı? İşverenlere karşı grev,genel grev,fabrika işgaline yönelen işçiler TC yasalarına göre suçludurlar.Gerçekten suçlu mudurlar? Kürt burjuvaları,ağaları milyarları cebe indirirken,Kürt emekçilerini boğaz tokluğuna çalıştırırken,yasalara göre suçsuzdurlar.Gerçekte suçsuz mudurlar? Kürt burjuvaları Akdeniz sahillerinin lüks otellerinde her türlü ahlaksızlığı yaparken,saygıdeğer ahlaka mı sahiptir? Bunlar kimilerine göre suç,kimilerine göre değil:kimilerine göre dürüst,saygıdeğer,kimilerine göre ahlaksızlıktır.Geleceği temsil edecek olan ahlak proleter ahlak olmalıdır.
anlamını hiç bilmediğim, hatta bulamadığım bir kelime..
öyle ki kişiden kişiye, aileden aileye, toplumdan topluma, milletten millete,.. değişkenlik ve çeşitlilik gösteriyor..
Ahlak insanın seçim kabiliyetiyle ilgili olduğundan ötürü özgürlükle de yakından bağlantılıdır.Bir toplum esas olarak ahlakıyla özgürlüğünü belli eder.Dolayısıyla özgürlüğü olmayan bir toplumun ahlakı da olmaz.Bir toplumu çökertmenin en etkili yolu,ahlakıyla bağlantısını kopartmaktır.
Ahlaka yalnızca cennet ümidi,cehennem korkusuğla saygılı olacak bir inanan,erdemli olamaz:Sadece bencil ve ihtiyatlı olur.Ahlakı oluşturan din değildir; daha ziyade dini kuran ya da doğtulayan ahlaktır.(Kant9
Hangi toplumda olursa olsun,varolan ahlak kurallarını savunan kişilerin elinde(görülse de,görülmese de) mutlaka bir cop vardır.
Erdemli insanların faziletidir.
Öncelikle ahlak,ne cezalandırmak,ne baskı altına almak,ne de kınamak için vardır.Bunlar için mahkemeler,polislar,cezaevleri vardır ve kimse oralarda ahlakı göremez.Sokrates hapisane de ölmüştür ama yargıçlardan daha özgürdür.Ahlak özgür olduğumuz yerde başlar Kendi kendini yargıladığı ve kendine hükmettiğinde,Ahlak bu özgürlüğün kendisidir.
Ahlak asla komşu için değildir.Komşunun işleriyle uğraşmak ahlaki değil,ahlakçılıktır.
İslam Ahlakına sahip olmak isteyen kişilerde şu özellikler olmalıdır:
* Kendin için dilediğin iyi şeyleri tüm müslümanlar ve tüm insanlar için dilemek,
* Kendin için istemediğin kötü şeylerin tüm müslümanlar ve tüm insanlardan uzak olmasını dilemek,
* Hidayet edecek olanın sadece Allah olduğunun bilincinde olarak, insanlara doğruyu aktarmak, onları zorlamamak, kimseyi kınamamak,
* Dürüst olmak, yalandan, gösterişten, riyadan kaçınmak,
* Hiç bir kimse hakkında kötü zanda bulunmamak, kimseyi arkasından çekiştirmemek,
* Emaete ihanet etmemek, işi ehline vermek.
* Yumuşak huylu ve sakin olmak.
Hangi toplumda olursa olsun varolan ahlak kurallarını savunan kişlerin elinde(Görülse de görülmesede) mutlak bir cop vardır.
Ahlak = Hz Muhammed (a.s.) (s.a.v)
Allah'ın (c.c.) kullarını sorumlu tuttuğu....
Ahlak; insan olan bi insanda mutlaka olması gereken şeydir... Tabiki güzel ahlaktan bahsediyorum(ne mutlu o güzel insanlara!)
Günümüzde yemek su gibi en muhtaç olduğumuz şey,,
mantık
Ahlak bireyin iç dünyasında kendini sorgulayıp vicdanıyla muhasebe etmesidir..
Ne irfandır veren ahlaka yükseklik, ne vicdandır:
Fazilet hissi insanlarda Allah (c.c) korkusundandır.
Yüreklerden çekilmiş, farz edilsin havfı Yezdan’ın
Ne irfanın kalır tesiri katiyen ne vicdanın.
Hayat artık behimidir… Hayır ondan da alçaktır:
Ya hayvan bağlıdır fıtratla, insan hürr-ü mutlaktır.”......
M.A.E
Muhammedi olmak.
Verimliliğin Devamına AHLAK Denir
İki arkadaş… İki subay galiba...
Birer milli piyango bileti almışlar. İki arkadaştan biri Anadolu’nun uzak bir şehrine gitmiş; öteki, arkadaşının da biletini muhafaza ederek İstanbul’da kalmış. Sanki bir ahlak şaheserinin tecellisine vesile olacakmış gibi, 200 bin lira, iki arkadaştan, üstünde bilet olmayana ve uzaktakine isabet eder. Fakat biletler kendisinde bulunan arkadaş parayı alır ve ötekine telgraf çeker:
“Sana 200 bin lira vurdu, paran bendedir. Gel al.”
Eğer yazıyı okuduysanız, kendinize şu soruyu sorunuz: “Ya bugün olsaydı? ”
Neden yukarıdaki soruyu size sordum? Çünkü bu hadisenin gerçekleştiği tarih, tam olarak; 1958’dir.
Ahlak bugün kelimenin tam mânâsı ile “piç edilmiştir…”
Ve buna sebep olan “çürükler” temizlenmedikçe bir yere varmamız mümkün değildir.
Çürük limon, temas ettiği bir diğer limonu çürütür. Ve “çürütülen” limon da, başka bir limonu çürütür…
artık genelgeçer
ahlaksızların farketmediği, yokluğunu hissettirdikleri kadar hisssetmedikleri şey...