adresini arayan fotoğraflar sizce ne demek, adresini arayan fotoğraflar size neyi çağrıştırıyor?
adresini arayan fotoğraflar terimi Mustafa Timur tarafından tarihinde eklendi
adresini arayan fotoğraflar terimi Mustafa Timur tarafından tarihinde eklendi
adresini arayan fotoğraflar oldukça fazladır.. bir zamanlar sevgiyle aşkla baktığın kişiyle cekindiğin resim onunla arası bozulunca sahipsiz bir resim olur..
sonra o an ki sevgiyle, acıyı taşır adresini arayan fotoğraflar..hep unutulur yitiktir..
yine kitaplarımı aldım yanıma..
yanlızdım.
bir iki karıştırıken
birden o çıktı karşıma
gözlerim doldu...
ağlayamadım..
hani söz vermiştim ya sana...
bizdik ordakiler..
geçmişten bi mektup gibi.
yan yanaydık işte.
ayrılmadan önceydi..
herşeyden vazgeçmeden önce...
şimdi geçmişimi sana gönderiyorum anılarmla...
fotoğraflar adresini arıyor
yardım et onlara..!
CeNTiNuS...
Güzel bir ilk babar günü yolda yürüyorum, Gönlüm sevgi dolu,Çiçekler açmış sıcacık güneş,kelebeklerle uçmak istiyorum...O anda orada beliren bir eskici arabasında dağılmış eski resimler dikkatimi çekiyor. Baktıkca onlara çok üzülüyorum besbelliki birileri bu resimleri atmış.Vefası olmayan bu dünyamı yoksa biz insanlarmıyız?
Güzel bir ilk babar günü yolda yürüyorum, Gönlüm sevgi dolu,Çiçekler açmış sıcacık güneş,kelebeklerle uçmak istiyorum...O anda orada beliren bir eskici arabasında dağılmış eski resimler dikkatimi çekiyor. Baktıkca onlara çok üzülüyorum besbelliki birileri bu resimleri atmış.Vefası olmayan bu dünyamı yoksa biz insanlarmıyız.
efenim 'sahibini arayan mektuplar'var idi de adresini arayan fotoğraflara henüz şahsımız tesadüf etmediydi.ta ki...
'kendi çocukluğuna bakması bir yaşlının'efenim bu önermenin doğruluğu yönünde bir kanaatim olmadığını bildirir; ilk fotoğraf çeken çocukların çoktan mezarın altında olduğu,yahud da yaşlılıklarında bu fotoğrafları görecek göz sağlığına sahip olmadığı; olanların da ya alzheimer ya da demanstan kendini zati fotoğrafın içinde zannettiği durum söz konusu idir.ahü vah ilen....
'yüreğine ölümün bağdaş kurması'efenim zannediyorum böylesi bir cümlenin edebiyat icadedileli beri kurulmuşluğu vaki değil idir.itibar edemeyeceğim idir hüzün ilen...
'ölüm hissi hasıl olduğunda bir çocuğun şaşkın gözlerinde'evvela ne anlatmak istemiş olabileceğini muhterem şairin anlayamamış olmakla birlikte,çocukların buluğ çağından evvel ölümü anlayabileceğine ihtimal vermeyip,şaşkın gözlerini bu dizelere dikeceğini ve dahi bu dizeleri okuyan aciz kulların şaşırması için çocuk olmasının gerekMEdiği kanaatindeyim idir...tahlil ilen...
'Şehlâ bakışlar..İntiharını yitirmiş müntehir.. Yeşilini yitirmiş hazan.'dam başında\üstünde saksağan ilen iştigal eden kazmaya inat; şehla bakışa kurban müntehirin sonbahar ayında atmış olduğu göbeğe ithafen yazılmış mübarek satırlar idir.bir şairin şehla gözleriylen tabiata bakmak ancak bu kadar mümkün idir.teessüf ilen...
'Geçmiş, dimağımızda kırmızılığını yitirmiş bir heyecan'efenim evvelen heyecan insanı kırmızı eden fekat mukabilen kırmızı da heyecan veren bir renk idir.yetmezmiş gibi dimağımızda bıraktığı ve tükettiği kırmızılıklar yok mu? ah ulen ah ilen...
'nereye düşeceğini bilmeden, dökülmesi gazelin kendi dalından'efenim gel de bu satıra müdahale etme ulen:bakınız yapraktır dalından düşen.nice yapraklar yere düşer solarve kararır kuru olur toprak olur gazel olur.gazeli alıp ne derece mümkün ise dalına monte etmek o kadar da mümkün idir dalından gazeli yere düşürmek...
itina ilen...
ilham ilen...
Kendi çocukluğuna bakması bir yaşlının; Yüreğine ölümün bağdaş kurması, ölüm hissi hasıl olduğunda bir çocuğun şaşkın gözlerinde ya da;
Şehlâ bakışlar..İntiharını yitirmiş müntehir.. Yeşilini yitirmiş hazan..
Geçmiş, dimağımızda kırmızılığını yitirmiş bir heyecan..
nereye düşeceğini bilmeden, dökülmesi gazelin kendi dalından..
aidiyetini yitirmiş fotoğraflar..
'bir fotoğrafın arabı'dırlar desem..
Fotoğraflarınız.. O her çektiğinizde veya çektirdiğinizde bakayım deyip dikkatle incelediğiniz görüntüler.. O fotoğrafların gerçek adresi mezarlık olan mektuplar olduğunu biliyor musunuz... Düşünün çok eski insanların siyah beyaz fotoğraflarını.. sahipleri nerdeler.. Veya tanıdığımız ölmüş insanların fotoğraflarına bakınca ne hatırlıyoruz.. Bunları düşünüp sonra fotoğraflarınıza bir daha bakın.. Ve deyin ki: Ben fotoğraflarımın da yeniden yaratılmasını istiyorum..
bizim gercek fotograflarımız hayattır we o fotografı hic bi zaman arasak da bulamayız sadece yasarız we bir gun biter
bence orjina BİR ŞİİR olmamış... şiir olmuş ama ŞİİR olmamış
Adresini arayan fotoğraflardan birisi hiç ummadığın anda senin kapınıda çalabilir... Fotoğraf karesindeki kişi gün gelir sen olabilirsin. Ve o fotoğraf adresini bulmuş olur... ' Ne oldum deme! Ne olacağım de ' diye boşu boşuna dememişler: :)))))
bi ara postaya güvenip fotoğraflarımı bir arkadaşıma yollamıştım, PTT eskisi kadar titiz çalışmıyormuş bunu anladım ftoğraflar kayboldu hem de adres doğruyken...
işte adresini arayan fotoğraflar bunlar olsa gerek =)))
Sanırım, ruhunun ifadesine uygun yere, konulamamış fotoğraflar.
***İhtiyar bir söz oturur, ta içimize... Ölür ruhumuz.' Bir bedenlerimiz kalır... Alıp götüremediğimiz. Beyhude ömürler diz kırımı salkım saçak toprağına yüz sürdüler. Dal ucu bir yorgunlukken, eğik solgun bekleyilere 'kış adı' güneşe nisbet kar oldular. Acemi yürekleriyle güz ötesi yüz müntehir dalgınlığın vebali yaşlarını büyüttüler.
...
Yitikliği yürekten bilinen artısız eksiler yüzüne mor bir tat avuç içi ıslaklık veballerine kara çalıp, seher yellerinde soğuk kent savruluşlarına yıkık surlar, rüzgara ses oldular.
Geçmişi yakama rozet yapıp bugüne taşıdığımda hep onlarla yaşıyorum.'**
Her yere yetişilir
Hiçbir şeye geç kalınmaz ama
Çocuğum beni bağışla
Ahmet Abi sen de bağışla
Boynu bükük duruyorsam eğer
İçimden öyle geldiği için değil
Ama hiç değil
Ah güzel Ahmet abim benim
İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine
Konyanın beyaz
Antebin kırmızı düzlüğüne benzer
Göğüne benzer ki gözyaşları mavidir
Denize benzer ki dalgalıdır bakışları
Evlerine, sokaklarına, köşebaşlarına
Öylesine benzer ki
Ve avlularına
(Bir kuyu halkasıyla sıkıştırılmıştır kalbi)
Ve sözlerine
(Yani bir cep aynası alım-satımına belki)
Ve bir gün birinin adres sormasına benzer
Sorarken sorarken üzünçlü bir görüntüsüne
Camcının cam kesmesine, dülgerin rende tutmasına
Öyle bir cıgara yakımına, birinin gazoz açmasına
Minibüslerine, gecekondularına
Hasretine, yalanına benzer
Anısı işsizliktir
Acısı bilincidir
Bıçağı gözyaşlarıdır kurumakta olan
Gülemiyorsun ya, gülmek
Bir halk gülüyorsa gülmektir
Ne kadar benziyoruz Türkiye'ye Ahmet Abi.
Bir güzel kadeh tutuşun vardı eskiden
Dirseğin iskemleye dayalı
- Bir vakitler gökyüzüne dayalı, derdim ben -
Cıgara paketinde yazılar resimler
Resimler: cezaevleri
Resimler: özlem
Resimler: eskidenberi
Ve bir kaşın yukarı kalkık
Sevmen acele
Dostluğun çabuk
Bakıyorum da simdi
O kadeh bir küfür gibi duruyor elinde.
Ve zaman dediğimiz nedir ki Ahmet Abi
Biz eskiden seninle
İstasyonları dolaşırdık bir bir
O zamanlar Malatya kokardı istasyonlar
Nazilli kokardı
Ve yağmurdan ıslandıkça Edirne postası
Kıl gibi ince İstanbul yağmurunun altında
Esmer bir kadın sevmiş gibi olurdun sen
Kadının ütülü patiskalardan bir teni
Upuzun boynu
Kirpikleri
Ve sana Ahmet Abi
uzaktan uzaktan domates peynir keserdi sanki
Sofranı kurardı
Elini bir suya koyar gibi kalbinden akana koyardı
Cezaevlerine düşsen cıgaranı getirirdi
Çocuklar doğururdu
Ve o cocukların dunyayı düzeletecek ellerini işlerdi bir dantel gibi
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar büyüyecek
O çocuklar...
Bilmezlikten gelme Ahmet Abi
Umudu dürt
Umutsuzluğu yatıştır
Diyeceğim şu ki
Yok olan bir şeylere benzerdi o zaman trenler
Oysa o kadar kullanışlı ki şimdi
Hayalsiz yaşıyoruz nerdeyse
Çocuklar, kadınlar, erkekler
Trenler tıklım tıklım
Trenler cepheye giden trenler gibi
İşçiler
Almanya yolcusu işçiler
Kadınlar
Kimi yolcu, kimi gurbet bekçisi
Ellerinde bavullar, fileler
Kolonyalar, su şişeleri, paketler
Onlar ki, hepsi
Bir tutsak ağaç gibi yanlış yerlere büyüyenler
Ah güzel Ahmet Abim benim
Gördün mü bak
Dağılmış pazar yerlerine benziyor şimdi istasyonlar
Ve dağılmış pazar yerlerine memleket
Gelmiyor içimden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.
Ahmet Abi, güzelim, bir mendil niye kanar
Diş değil, tırnak değil, bir mendil niye kanar
Mendilimde kan sesleri.
eğer simalar kağıtlarda kalmışsa,adına fotoğraf denip,eğer şaşırmışsa yollarını hayaller,siyah beyazsa artık umutlar...adres sormak niye ki?
ne zaman adreslerini buldularki..
bulamazkiiii bulamazkiiii :)) :))
dikkatli insanlar ayrıntıları yakalar.....mı acaba? ? ? .....bornova' da bile olsa......mı acaba? ? ? ....- ;)) ....Pp
her bireyin adresini arıyan bir foğrafı vardır
Benim sevdam
fotoğraflar değilde e mailim var acaba adresine ulaşmişmi pek merak ediyorum becanim?
ihlamur kuzum ihlamurr
usta şimdi şu gördüğün ışıklardan sağa dönüyon hemen çaprazında bi market var ona tekrar bi sor derim sana...
güzel bi kitap.biraz ideolojik olsa da okumak da fayda var...
arasında bir karbon kağıdı kadar fark olduğunu iddia etse de şu benim hakikatimin kaçınıcı dereceden kopyası olan fotoğraflar,yanlış postalandılar ve geri döndüler hakıkatın aslına.....ama ben evde yoktumm
eğer simalar kağıtlarda kalmışsa,adına fotoğraf denip,eğer şaşırmışsa yollarını hayaller,siyah beyazsa artık umutlar...adres sormak niye ki?
fotoğraf, an'ın dondurulmuş haliyse.. ki biz hep en mesut anlarımızı hatırlamak isteriz.. yapmacık gülüşlerin ardından bğulu bakan bakışları, kuru bir ekmeğe uzanan elleri de istersek görebiliriz..
otobüste kaybettiğim tatil resimlerim.....:P