Kültür Sanat Edebiyat Şiir

adem sizce ne demek, adem size neyi çağrıştırıyor?

adem terimi Cem Nizamoglu tarafından tarihinde eklendi

  • Nihan Şahin
    Nihan Şahin

    'Ben seni de sevmedim Adem,
    Doğruyu duymak istiyorsun madem,
    Alt tarafı 1 elma yedik beraber,
    Zehir zıkkım oldu bize bal badem'
    diyen pek sevdigim Sezen AKSU sarkisinda adi gecen ilk insan..

  • Şüheda Güney
    Şüheda Güney

    Merhaba;
    Adem 'yokluk' demektir.Oysaki âdem o yokluğu yaşayan demektir.Arapçadaki yazılşıda insana namaz hareketlerini çağrıştırır. üzerinde düşünmeye değer bir isimdir.

  • Döndü Sağlık
    Döndü Sağlık

    Yeryüzünü ve tek tek tüm isimleri ilk öğrenen ilk “bilen” insan…
    Tüm isimleri kavramları
    onun o ilk bilgisiyle –gerçekliğiyle,
    bilmek - yaşamak ve ANLAMAK isterdim…

  • Ayse Mutlu
    Ayse Mutlu

    ا د و

  • Sevde Durmuş
    Sevde Durmuş

    ızdırabın sonu yok sanma, bu alem de geçer
    ömr-i fani gibidir, gün de geçer, dem de geçer,
    gam karar eyliyemez hande-i hurrem de geçer,
    devr-i şadi de geçer, gussa-i matem de geçer,
    gece gündüz yok olur, an-ı dem adem de geçer

  • Ayca Şen
    Ayca Şen

    ilk kurban :)

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    bkz. Hz.Adem

  • Adem Özal
    Adem Özal

    hz adem cennetten kovuldu,
    şu gariban adem her yerden kovuldu.
    hz adem bir sevgili bekliyordu.
    bu adem sevgiliden kaçıyordu.
    biri üç yüz yıl boyunca ağlamıştı,
    bu adem doğduğundan beri alıyor.
    adem insan olmanın ismidir. bunun için ademler
    hep yalnız bırakılacaktır.

  • Cem Nizamoglu
    Cem Nizamoglu

    ADEM

    Yokluk, hiçlik, fena, bulunmama. İki çeşit adem bulunduğu belirtilmiştir. Bunlardan biri mutlak, diğeri ise mukayyed yokluktur. Meselâ 'Evde ekmek yoktur' cümlesinde ekmek; eve nisbetle yoktur. Yani bu durum, ekmeğin mutlak olarak değil, belirli bir anda bulunmamasını gösterir. Bu şekilde, 'var fakat mevcut değil' manasındadır. Mutlak yoklukta, böyle bir şartlı yokluk söz konusu değildir. Kesin bir yokluk durumu vardır.

    Tasavvufta mutlak ve gerçek vücud Allah'ın varlığıdır. Bu yüzden tasavvufta eşya ve madde bir 'yokluk' olarak kabul edilmiştir. Çünkü madde ve eşya yokluktan hâsıl olmuştur. Aynada görülen şeylerin gerçek varlığı bulunmadığı gibi, madde aynasında görünen ve akseden şeylerin de kendi başlarına bir varlıkları bulunmamaktadır.

    İbnü'l-Arabî'ye göre: 'Kâinattaki her şey bir vehim ve hayalden ibarettir. ' Bunların gerçek ve belli başlı bir varlıkları yoktur. Bu konuda da İbnü'l-Arabî'nin özellikle Eflatun'da görülen 'gerçek ve onun yansıması olan ideler âlemi' görüşüne bir yaklaşma vardır. Dolayısıyla eski Yunan'dan bir etkilenme söz konusudur. Bu konudaki tartışmalar, nassların çizdiği hudutların dışına bile çıkacak noktaya maalesef gelebilmiştir. Batı'da olduğu gibi akıl, bu hususları tahlil etmek için bayağı zorlanmıştır.

    Kaynak: İslam Ansiklopedisi