Uyarlama. Örneğin edebiyatta ele alalım: 'Ahmet Vefik Paşa, Tanzimat döneminde Moliere'in bir çok eserini Türk kültürüne uyarlamıştır(adapte etmiştir) .'
Adaptasyon diyerek bizi kandırdıLar mı yoksa. Kendi benLiğimizi kaybettirdiLer Bir yanımız Arap bir yanımız Amerikan küLtür emperyaLizmine pardon adaptasyonuna mı uğradı....................
dustuyu muhite uygunlasma.mesela insan yeni dogmus turk cocuk anne babasindan uzakda mesela ingiltere buyuse ingiliz orf adetlerine gore buyuyecek,en onemlisi ingilizce konusacak.bana gore adaptasyon budur
Canlıların, değişen ortam şartlarına uyum sağlayabilme yeteneğidir.
Allah, canlıları yaratırken onların hangi ortamlarda yaşayabileceğine dair bilgileri de DNA'larında belirtmiştir. Bilindiği gibi her canlının değişik ortamlarda hayatını devam ettirebilmesi için, alt ve üst sınır değerleri vardır. Mesela sudaki tuz miktarı (su canlıları için) , sıcaklık, ışık, havanın nemi, ortamın PH (asitliği) 'ı, karbondioksit miktarı, oksijen miktarı vb.. gibi. Bu değerlerin canlıların dayanma sınırının altına düşmesi ya da üstüne çıkması durumunda canlı ölür. Ortam şartlarındaki değişmeler canlının hayatını riske sokacağından canlı bu duruma DNA'sı elverdiğince ayak uydurmaya, direnmeye çalışır.
Mesela kış uykusuna yatan canlılar soğuk havalara dayanabilmek için vücutlarında yağ depolarlar, ve bu yağ tabakası onları soğuktan korurken hem de canlı tarafından besin kaynağı olarak kullanılır. Sulak ortamda yaşaması gereken bir bitki kurak bir ortamda yaşamaya tabi tutulursa, bitkinin değişen ortam şartlarına adapte olmak için kök, gövde ve yapraklarında bazı değişiklikler yaptığı görülür. Mesela su kaybını en aza indirerek ortama adapte olmak için, stoma sayılarını azaltırlar, kökleri ise derinlerdeki sudan daha fazla yararlanmak için uzar, ve yaprak yüzeylerini küçülterek su kaybını en aza indirirler.
Kısaca her canlının az ya da çok ortam şartlarına karşı adapte olma yeteneği vardır. Allah canlılara bu özelliği vermeseydi, ortam şartlarındaki en ufak bir değişiklikte canlı türlerinin hepsi yok olurdu. Bugün bu kadar çok canlı türünden bahsedebiliyorsak bu, canlıların değişen ortam şartlarına adapte olabilmelerinin sonucudur.
uyarlama.
adaptasyon=farklı bir bölge ya da ülkeye ait olan canlının getirildiği ortama uyum sağlaması ve bu uyumun gözlemlenmesidir..
uyum sağlamak
dikkat vermek =)
istasyon gibi bişey heralde:D
öss sınavında muhtaç olduğum en büyük şeyy! !
Surup gitmek icin cevreye ayak uydurmak..
adaptasyon hakkında tek bildiğim şey adapte(konsantre) olmak ve ben bu sorunu özellikle fizik dersine katılırken yaşıyorum
Canlıların değişen ortam koşullarına uyumunu sağlayan kalıtsal özellik.
başaramadığım.
Uyarlama. Örneğin edebiyatta ele alalım: 'Ahmet Vefik Paşa, Tanzimat döneminde Moliere'in bir çok eserini Türk kültürüne uyarlamıştır(adapte etmiştir) .'
bkz:Belki alışmak lazım.
bilinç olarak her zaman olamasa bile beden olarak bir yere ve şeye uyum.
Adaptasyon diyerek bizi kandırdıLar mı yoksa.
Kendi benLiğimizi kaybettirdiLer
Bir yanımız Arap bir yanımız Amerikan küLtür emperyaLizmine pardon adaptasyonuna mı uğradı....................
hep zorluunu çekerim :)
dustuyu muhite uygunlasma.mesela insan yeni dogmus turk cocuk anne babasindan uzakda mesela ingiltere buyuse ingiliz orf adetlerine gore buyuyecek,en onemlisi ingilizce konusacak.bana gore adaptasyon budur
çevreye uyum.
Evrim teorisine paralel bir süreçtir. hayatı sürdürmek için doğaya ayak uydurmak.
uyum sağlamak...
biyoloji derslerim geldi aklıma =)
su an gecirdigim...
insanlar için de geçerlidir demişti biyoloji hocam...
adaptasyon yeteneği düşük olanlar,yok olmaya mahkumdur....
antoloji nedir bölümünde yazılarım silindikçe her girişimde bu sorunu yaşıyorum.
bir canlı türünün hayatta kalabilmesi için ortama ayak uydurması ki zaten uyduramayanlar soyunu devam ettiremiyo
Adaptasyon; kişinin veya bir canlının bulunduğu ortama,içinde bulunduğu bir duruma uyum sağlamasıdır.
uymak yada uydurmak
Canlıların, değişen ortam şartlarına uyum sağlayabilme yeteneğidir.
Allah, canlıları yaratırken onların hangi ortamlarda yaşayabileceğine dair bilgileri de DNA'larında belirtmiştir. Bilindiği gibi her canlının değişik ortamlarda hayatını devam ettirebilmesi için, alt ve üst sınır değerleri vardır. Mesela sudaki tuz miktarı (su canlıları için) , sıcaklık, ışık, havanın nemi, ortamın PH (asitliği) 'ı, karbondioksit miktarı, oksijen miktarı vb.. gibi.
Bu değerlerin canlıların dayanma sınırının altına düşmesi ya da üstüne çıkması durumunda canlı ölür. Ortam şartlarındaki değişmeler canlının hayatını riske sokacağından canlı bu duruma DNA'sı elverdiğince ayak uydurmaya, direnmeye çalışır.
Mesela kış uykusuna yatan canlılar soğuk havalara dayanabilmek için vücutlarında yağ depolarlar, ve bu yağ tabakası onları soğuktan korurken hem de canlı tarafından besin kaynağı olarak kullanılır.
Sulak ortamda yaşaması gereken bir bitki kurak bir ortamda yaşamaya tabi tutulursa, bitkinin değişen ortam şartlarına adapte olmak için kök, gövde ve yapraklarında bazı değişiklikler yaptığı görülür. Mesela su kaybını en aza indirerek ortama adapte olmak için, stoma sayılarını azaltırlar, kökleri ise derinlerdeki sudan daha fazla yararlanmak için uzar, ve yaprak yüzeylerini küçülterek su kaybını en aza indirirler.
Kısaca her canlının az ya da çok ortam şartlarına karşı adapte olma yeteneği vardır. Allah canlılara bu özelliği vermeseydi, ortam şartlarındaki en ufak bir değişiklikte canlı türlerinin hepsi yok olurdu. Bugün bu kadar çok canlı türünden bahsedebiliyorsak bu, canlıların değişen ortam şartlarına adapte olabilmelerinin sonucudur.
orkide...