mitolojik anlamda bence, 'var olma, yaşama isteği'nin iptidai temsili.dikkat edilirse su her zaman yaşamı çağrıştırmıştır. bir de cinselliği ki o da yaşamın devamı için gerekli.
hayat suyudur ölümsüzlük verdiğine inanılır...türk mitolojisinde ölümsüzlük, ölümde sonraki hayat ölüm ve ötesi konuları yeterince işlenmiştir...türklerde ölümsüzlükverdiğine inanılan bir başka şeyde hayat ağacıdır tasvir sanatında simgesi haşhaşdır...sağ ve sol tarafında yedi ile dokuz tane kolu vardır bu kollar (dallar) göğün 7-9 katını sembolize eder...
bir çok efsaneye tema olmuş bi başlık...kelime anlamı hayat suyudur...efsanelere göre bu sudan içen ölümsüzlük nimetine sahip olurmuş...niye insanlar böyle bi saçmalığa inanır ki anlamam kardeşim niye ölümsüz olasın ki yarın herkes öldüğünde ne halt edeceksin dünyada yapayalnız tek başına öyle hııı? ? ? hadi bunu geçelim ama yine de iyi bişey değil ki bu ölümsüzlük çünkü bütün sevdiklerin ölecek sen hep acı çekeceksin tamam belki yeni dostlar edineceksin ama onlarda ölecek değil mi sen yine yalnız kalacaksın...sonra zamanın senin için herhangi bi değeri olmayacak zamanda zamansızlaşacaksın sheakespeare'nin tabiriyle...HAYAT ZAMANIN KISITLAMALARINDA TADI ÇIKAN BİŞEYDİR...
Ölümsuzlük suyu,bengisu.Efsaneye göre İskender-i Zülkarneyn ordusuyla sefere çıkar.Yanına veziri Hızır'ı(a.s) da alır.Önlerindeki büyük denizi geçerek karanlıklar ülkesine (zulümat) varırlar. İskender-i Zülkarneyn'in karanlığı aydınlatan iki cevheri (ya da bayrak) vardır.Bunlardan birini Hızır(a.s) ile İlyas'a(a.s) verir.Hızır ve İlyas beraber yola çıkarlar.Bir zaman sonra acıkırlar.Bir pınar başında dinlenirler.Hızır yanında getirdiği pişirilmiş balıkları torbasından çıkarıp elleririni yıkar. Bu sırada bir damla su balığa sıçrar.Balık birden canlanıp suya karışır. Hızır, bunun âb-ı hayat olduğunu anlar,kana kana sudan içer.Aynı suyu İlyas'a da içirir.Böylece ölmsüzlüğe ermiş olurlar.Yukarıdan kendilerine bir emr-i ilahî gelir.İçtikleri bu sudan İskender'e bahsetmemeleri bildirilir. O günden sonra Hızır denizde, İlyas karada sıkıntıya,dara düşen iyi insanların yardımına koşarlar. Divan Edebiyatı'nda,klasik şiirimizde sevgilinin dudağı da âb-ı hayat olarak bilinir.Ki sevgilinin dudağı âşık'a can verir.Âşık, bu pınardan istifade etmek ister, onda hayat bulur. Sevgilinin dudağının etrafındaki siyah tüyler de karanlıklar ülkesidir(zulümat) . Sevgilinin ağzından âşık için çıkacak lütuf dolu sözler de âşık için âb-ı hayattır.
Bazı rivayetlerde bu suyu, karanlıklar ülkesinde rastlayarak içen Hızır ile Ilyas tır. Hızır ın ruhu, bazı velilere feyz vermiştir. öldükten sonra, ruhu insan şeklinde görünüp, gariplere ve darda kalıp sıkıntıya düşenlere yardım etmektedir..(Hıristiyanlıkta bu hikaye George ve Theodore şeklinde karşımıza çıkıyor,valla bayağı ilginç)
ab-ı hayat suyumu bir azizenin koynunda unutun tüm şiirlerimde olduğu gibi şimdi orada büyüyecek tüm özlemlerim,hayallerim düşlerim, gülüşlerim bir bebeğin saflığıyla...
-(masal terimi) içildiği zaman içen kişiye ölümsüzlük verildiğine inanılan su... -aynı zamanda; Ankara-İstanbul E-5 Karayolu üzerinde, Ankara'ya 76.kilometresinde bulunan hotele verilen isim....
rammstein ve tatu...gerisi ahududu....- ;)) ....Pp
kimsesiz bir çolun artasındaki bir damla
örneklendirelim mesala: pakistan da olan depreme giden yardımlar abı hayat birazda cansuyu
cansuyu, hayat suyu
ab-ı hayat.. bengi su.. adı bile susuzluğu gideriyor..
mitolojik anlamda bence, 'var olma, yaşama isteği'nin iptidai temsili.dikkat edilirse su her zaman yaşamı çağrıştırmıştır. bir de cinselliği ki o da yaşamın devamı için gerekli.
gece on ikiden sonra bütün içkiler ab-ı hayattır..........
hayat suyudur ölümsüzlük verdiğine inanılır...türk mitolojisinde ölümsüzlük, ölümde sonraki hayat ölüm ve ötesi konuları yeterince işlenmiştir...türklerde ölümsüzlükverdiğine inanılan bir başka şeyde hayat ağacıdır tasvir sanatında simgesi haşhaşdır...sağ ve sol tarafında yedi ile dokuz tane kolu vardır bu kollar (dallar) göğün 7-9 katını sembolize eder...
ruhlara:::: ab-ı hayat
*deniz yıldızı*
ab-ı hayat=hayat suyu=ölümsüzlük iksiri
Nurullah Genç, Peygamber Efendimiz'e (s.a.v) yazdığı 'Yağmur' isimli şiirde çok beğendiğim şu mısralara yer verir:
Yıllardır bozbulanık suları yudumladım
Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Mercan Dede Parçası...
Yol haritası bende.
eski türklerde çok önemli bir yere sahip olan efsanevi su..içince ölümsüz oluyosun
ab eski dilde su,bi tane daha var ama..çıkaramadım.
bir çok efsaneye tema olmuş bi başlık...kelime anlamı hayat suyudur...efsanelere göre bu sudan içen ölümsüzlük nimetine sahip olurmuş...niye insanlar böyle bi saçmalığa inanır ki anlamam kardeşim niye ölümsüz olasın ki yarın herkes öldüğünde ne halt edeceksin dünyada yapayalnız tek başına öyle hııı? ? ? hadi bunu geçelim ama yine de iyi bişey değil ki bu ölümsüzlük çünkü bütün sevdiklerin ölecek sen hep acı çekeceksin tamam belki yeni dostlar edineceksin ama onlarda ölecek değil mi sen yine yalnız kalacaksın...sonra zamanın senin için herhangi bi değeri olmayacak zamanda zamansızlaşacaksın sheakespeare'nin tabiriyle...HAYAT ZAMANIN KISITLAMALARINDA TADI ÇIKAN BİŞEYDİR...
Ölümsuzlük suyu,bengisu.Efsaneye göre İskender-i Zülkarneyn ordusuyla sefere çıkar.Yanına veziri Hızır'ı(a.s) da alır.Önlerindeki büyük denizi geçerek karanlıklar ülkesine (zulümat) varırlar. İskender-i Zülkarneyn'in karanlığı aydınlatan iki cevheri (ya da bayrak) vardır.Bunlardan birini Hızır(a.s) ile İlyas'a(a.s) verir.Hızır ve İlyas beraber yola çıkarlar.Bir zaman sonra acıkırlar.Bir pınar başında dinlenirler.Hızır yanında getirdiği pişirilmiş balıkları torbasından çıkarıp elleririni yıkar. Bu sırada bir damla su balığa sıçrar.Balık birden canlanıp suya karışır. Hızır, bunun âb-ı hayat olduğunu anlar,kana kana sudan içer.Aynı suyu İlyas'a da içirir.Böylece ölmsüzlüğe ermiş olurlar.Yukarıdan kendilerine bir emr-i ilahî gelir.İçtikleri bu sudan İskender'e bahsetmemeleri bildirilir. O günden sonra Hızır denizde, İlyas karada sıkıntıya,dara düşen iyi insanların yardımına koşarlar.
Divan Edebiyatı'nda,klasik şiirimizde sevgilinin dudağı da âb-ı hayat olarak bilinir.Ki sevgilinin dudağı âşık'a can verir.Âşık, bu pınardan istifade etmek ister, onda hayat bulur. Sevgilinin dudağının etrafındaki siyah tüyler de karanlıklar ülkesidir(zulümat) .
Sevgilinin ağzından âşık için çıkacak lütuf dolu sözler de âşık için âb-ı hayattır.
Hayat suyu demek :-) İçince hayat buluyor olmalısın.
Çok güzel bu hayat yaşamaya değer. AB-I HAYAT içmek istemem. gerektiği kadar yaşarım. sonra arkama bakmadan giderim.
Bengisu demek (türkçesi budur)
hayat kaynağı..
Bazı rivayetlerde bu suyu, karanlıklar ülkesinde rastlayarak içen Hızır ile Ilyas tır. Hızır ın ruhu, bazı velilere feyz vermiştir. öldükten sonra, ruhu insan şeklinde görünüp, gariplere ve darda kalıp sıkıntıya düşenlere yardım etmektedir..(Hıristiyanlıkta bu hikaye George ve Theodore şeklinde karşımıza çıkıyor,valla bayağı ilginç)
ab-ı hayat suyumu bir azizenin koynunda unutun
tüm şiirlerimde olduğu gibi
şimdi orada büyüyecek
tüm özlemlerim,hayallerim
düşlerim, gülüşlerim
bir bebeğin saflığıyla...
-(masal terimi) içildiği zaman içen kişiye ölümsüzlük verildiğine inanılan su...
-aynı zamanda; Ankara-İstanbul E-5 Karayolu üzerinde, Ankara'ya 76.kilometresinde bulunan hotele verilen isim....
filozof suyu... su'dan altın'a doğru...
domates nektarı
Aşk
..
kan