© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Bu dünya için ve bu dünyanın tüm canlıları için geçerli bir son...
Hiç değilse o tarafta ölüm yok...
yeniden doğuş için geçilmesi gereken en son sınav defalarca öldük defalarca dirildik ve bu döndüğü biz yaratıcı büyük enerjiye dönene kadar devam edecek.
anlayacağınız korkulacak bir şey yok.
hz. mevlananın sözünü hatırlatıyor! 'ÖLMEDEN ÖNCE ÖLÜNÜZ'.
ÖLÜM her canlının tadacağı bir duygudur.. ALLAH ölümünde hayırlısını nasip etsin
bu hayatı ne kadar çok seversek ölümden o kadar korkarız.sela maddesine yazdığım yazı da belirttiğim gibi sevgi ve zıttı tek bi nehir yatağında akan iki nehir gibi benzetmesine göre bi şeye karşı ne kadar sevgi hissediyorsak onu kaybettiğimizde o kadar çok acı hissederiz.
'ÖLÜM ÖLÜMSÜZLÜĞÜN GİRİŞ KAPISIDIR' Hülya Arda
ebenin popoya vurmasıyla başlayan serüvenin,imamın pamuğu tıkadığı anla bitişi.
ölümlü varlıklara ait btün zevkler ölümlüdür.bir sey ki. benimdir ve bendedir. yani insanidir onda tanrısal bir taraf yoktur.
muhittin arabi derki: ezeli olan sonradan olma insandır.ebedi olan daimi-oluşumdur.(ezel evveldir. ebedi ise sonsuzluktur) bu yüzden ben ölümü bi bitiş olarak düşünmüyorum.
bilinmeyen çok heycanlı
ÖLÜM:Mevki ve makamın haksızlığın torpilin geçmediği tek yer adaletin terazisi...
Ölüm:Derin uykudan uyanma hali ve gerçeklerle yüzleşme bi çeşit ayna misali
Ölüm:sonsuza gidiş ama yeniden diriliş belkide bi sonsuz ceza belkide sonsuz ödül zamanı...
Şeb-i arustur.
herkes cennete gitmek ister lakin kimse ölmek istemez
ölüm son değildir aslında bir başlangıçtır
Hayat denen tiyatro sahnesinde perdelerin kapandığı,gerçek hayata ve sevgiliye gidilen yol...
kurtuluştur ölüm yalan dünyadan kurtuluş.
insan hastalandığı için değil.doğduğu için ölür.
ve kacinilmaz son...
sevdiginden ayrı kalmak ÖLÜM,,,degilmidir a dostlarrr,,,
herşeyin daha yeni başladığı an! ! ! !
bazen, bir kişi değer verdiğiniz bir kişi, henüz kimse ölmemişken, o kişi de ölmemişken, o değer verdiğiniz kişi... sizden kopup başkasına gittiğinde ve geri dönüşün olanaksızlığını kavradığınızda işte tam da bu anda ölümü hissedebilirsiniz.insan tam da bu anda ölümü kavrayabiliyor.o kişinin yaşadığını bilmek, artık hiç görmeyecekseniz onu görüşemeyecekseniz, onun yaşadığını bilmek neyi değiştirir ki..ölüler gibi artık hiç onu göremeyecekseniz artık ölümü hissetmenizde bir engel yoktur.deneyim edenler belki beni anlarlar..
Azrail a.s davtesiz misafir Dünyadan götürebilecegimiz kefenimizdir ne mutluki Allahin emirlerini yerine getirip günahsiz ölene son nefesinde kelimei sehadet getirebilene
Ölüm korkutmasin sizleri
kabir azabi en beteri
sorgu melekleri sorar hesabi
Gec olmasin et ölmeden önce tövbeyi
dört omuz üstünde gidersin
geride agitlar dinlersin
belki aglar sevdiklerin
her sey bos kabirde yanliz sensin
Dünyada yetim mali yeme sakin
Kul hakkindan olmasin azabin
Cennete acilsin kapilarin
Ölüm ölüm seni korkutmasin
ölen içinde arkada kalan içinde hayatın sonu
Ölüm.....
Hayatın en lezzetli anlarında aklıma gelip ağzımın tadını kaçıran kaçınılmaz gerçek ve mutlak sondur.Bazen ölümü öylesine hissediyorum,ve varolmasından öylesine ürküyorum ki,ortalama bir ömürle 80 sene dahi yaşasam bu yılların bir an önce geçtiğini farz edip ölüm anını tahayyül ediyorum ve yüreğim yerinden sökülecekmiş gibi oluyor...Fakat inanç ve iman imdadıma hemen yetişiyor.Tarih boyunca tüm insanların yaşayıp öldüklerini,kalıcı olanın olmadığını dünyada iz bırakmam gerektiğini insanlara faydalı olmak öldüğümde en azından neslimin beni hatırlamasını umarak ölüm konusunda kendimi avutuyorum..
Rabbim hepimize imanlı ve güzel bir ölüm nasip etsin....
Ölüm kaçınılmaz gerçektir. Ve herkes ölebilir ama herkes gerçekte yaşayamaz.
Ölmektende öte ölmek var
yaşarmış gibi yaparak
Yeter artık, söz söyleme bundan böyle; sözden ne diye çare ararsın?
Ey rüzgârı ölçmeye çalışan!
Ey suyu parmak aralarında tutacağını sanan?
Ey gerçeğin yerine süslü laflar koymaya kalkışan!
Ey 'ölüm' diye diye ölümü de eskiten talihsiz!
Ey ölenlere ağız yakmayı ölmenin kendisi sayan çaresiz!
Hiç öldün mü sen?
Ölmeyi istemek güçsüz olduğunun en büyük belirtisidir oysaki sen bu kadar güçsüz olamassın kalk ayağa ve savaş sonuna kadar en son aldığın nefese kadar ve bi an bile ölmeyi düşünme...