Ölümle ilgili tek duam ne olur ama ne olur sıralı olsun.Kimse küçüğünün ölümüne şahitlik etmesin.. Çocuk sahibi olmaktaki en,en,en,en,en büyük korkum onu kaybetmek çünkü..
................................ Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. .....................Cahit Sıtkı Tarancı...
Yaşam senfonisi çalarken ölümle dans etmek.... Ne yazık ki hepimiz her gün bu dansı istesek de istemesek de yapıyoruz.. yapacağız kum saatimiz kırılana kadar...
Allah tarafından dünyaya gönderilerek, yapmış olduğumuz iyi ve kötü durumların son bulduğu nokta. Yani sınavın bittiği an. Bazı insanlara göre de yaşamış olduğumuz hayatımızın aslında bir rüya olduğunu bu rüyadan uyanmak için ölüm dediğimiz durumun gerçekleşmesine inanır. Hatta bazı insanlarda ölüm denen bir şey yoktur, kelebek misali...
benim için bir tanrıdır ölüm.. soğuk yüzünü her iliklerime kadar hissettim sıradan bir eylem(sizlik) gibi bir bakıyorsun var bir bakıyorsun yok daha dün demincek mutfaktan geldi kokusu yayla çorbasının tereyağlı yanık nane kokusu peşi sıra annemim o kulağımdan gitmeyen denizim gel yavrum çağrısı.. az evvel kuzuları sularken tıkır tıkır geldi geldi traktörün sesi babamla birlikte.. o ses seni bri daha bana getirirmiki beni sana götürürmükü.. öğleyin sivasın o kara kışında karın içinden beni aldı güçlü kollarıyla abim bileği bükülmez kimsenin gücü yetmez sanırdım ne bilirdim ölüm karşısında bu kadar güçsüz olacağını.. insanın hayalleri kırılmaya görsün bir kere... yalnızız bu hayatta
Yakın zamana kadar sorsalardı, Güçlüydüm, Aşkım için dağları delebilirdim Ferhat gibi… Gözü Karaydım, Sevdiklerim için ölebilirdim hero gibi… İnatçıydım, Ne köprüler zapt edebilirdim beyaz ayaklı keçi gibi… Lakin senin ansızın habersizce gidişin, Bedenimde ve beynimde, Algı ve farkındalığımda, Olayların gelişimlerini izlememde, Onları yönlendirmemde, Onlara yön vermede, Sonuçlandırmadaki hassasiyetlerim, Kısacası altıncı duyumun gelişimiydi… Şimdi Altıncı duyum, Bir his, Bir sezi, Bir özlemler silsilesi, Bir kuytu kuyu, Bir duru melodi, Bir fikirde bermuda da kalmışlık… SEN yoksun ya; Artık, Ne sorular cevap buluyor, Ne danışacağım bir yürek kalıyor geriye… SEN yoksun ya; Artık, Ne kızgın dalgalara başkaldıracak taka, Ne sığınabileceğim bir limanım var… Kısacası artık; SEN yoksun ya…. Benden de geriye kalan kıyıya vurmuşluk…
Ölüm kimine göre korku Kimine acel Kimine göre son Kimine bilmece kimine göre kader Kimine yas ve hüzün Toprak doyurur gözün Densede Herkesin göreceği mutlak Bana göre adaletsiz dünyadan kurtulmak..
Hayat ölüme sormuş... insanlar beni çok severken neden senden nefret ediyorlar? ... ÖLÜM yanıtlamış... sen tatlı ve güzel bir yalansın... bense ACI bir GERÇEK...
ölümmm artık ölümden korkmuyorummm.. ya ben aslında hic bırseyden korkmuyom ruhlardan cin leredennn mezarlıktan karanlıktan şimsekten hic bir şeyden korkmuyorum. neden biliyonuzmu ne yaparsak yapalımm.. corkudan ölsek bile gelecekse başaa oturup ağlamak boşaa. bunu düşun ve kortmayın
Kaçınılmaz son
tekrar hatırlattı kendini
Öleceğiz işte bir gün...
Ölümle ilgili tek duam ne olur ama ne olur sıralı olsun.Kimse küçüğünün ölümüne şahitlik etmesin..
Çocuk sahibi olmaktaki en,en,en,en,en büyük korkum onu kaybetmek çünkü..
................................
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kim bilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.
.....................Cahit Sıtkı Tarancı...
daha nereye kadar teğet geçişin..
Tesellisi yok bu hayatın ve ölümün de.
Yaşam senfonisi çalarken ölümle dans etmek....
Ne yazık ki hepimiz her gün bu dansı istesek de istemesek de yapıyoruz.. yapacağız kum saatimiz kırılana kadar...
gerçek olan...
gerçek hayata ilk adımdır
Kalemlerı bırak kagıdı ver anı :)))
ölüm ALLAHIN emriyse hoşgelmiş sefa getirmşi,
Hepimiz işte tek burada eşitiz..
dünyaya geldiğimizden günden beri aslında ona ulaşmak için yaşıyor değilmiyiz?
Allah tarafından dünyaya gönderilerek, yapmış olduğumuz iyi ve kötü durumların son bulduğu nokta. Yani sınavın bittiği an.
Bazı insanlara göre de yaşamış olduğumuz hayatımızın aslında bir rüya olduğunu bu rüyadan uyanmak için ölüm dediğimiz durumun gerçekleşmesine inanır.
Hatta bazı insanlarda ölüm denen bir şey yoktur, kelebek misali...
benim için bir tanrıdır ölüm.. soğuk yüzünü her iliklerime kadar hissettim sıradan bir eylem(sizlik) gibi bir bakıyorsun var bir bakıyorsun yok daha dün demincek mutfaktan geldi kokusu yayla çorbasının tereyağlı yanık nane kokusu peşi sıra annemim o kulağımdan gitmeyen denizim gel yavrum çağrısı.. az evvel kuzuları sularken tıkır tıkır geldi geldi traktörün sesi babamla birlikte.. o ses seni bri daha bana getirirmiki beni sana götürürmükü.. öğleyin sivasın o kara kışında karın içinden beni aldı güçlü kollarıyla abim bileği bükülmez kimsenin gücü yetmez sanırdım ne bilirdim ölüm karşısında bu kadar güçsüz olacağını.. insanın hayalleri kırılmaya görsün bir kere... yalnızız bu hayatta
Koptu göbek bağı…
Yakın zamana kadar sorsalardı,
Güçlüydüm,
Aşkım için dağları delebilirdim Ferhat gibi…
Gözü Karaydım,
Sevdiklerim için ölebilirdim hero gibi…
İnatçıydım,
Ne köprüler zapt edebilirdim beyaz ayaklı keçi gibi…
Lakin senin ansızın habersizce gidişin,
Bedenimde ve beynimde,
Algı ve farkındalığımda,
Olayların gelişimlerini izlememde,
Onları yönlendirmemde,
Onlara yön vermede,
Sonuçlandırmadaki hassasiyetlerim,
Kısacası altıncı duyumun gelişimiydi…
Şimdi
Altıncı duyum,
Bir his,
Bir sezi,
Bir özlemler silsilesi,
Bir kuytu kuyu,
Bir duru melodi,
Bir fikirde bermuda da kalmışlık…
SEN yoksun ya;
Artık,
Ne sorular cevap buluyor,
Ne danışacağım bir yürek kalıyor geriye…
SEN yoksun ya;
Artık,
Ne kızgın dalgalara başkaldıracak taka,
Ne sığınabileceğim bir limanım var…
Kısacası artık;
SEN yoksun ya….
Benden de geriye kalan kıyıya vurmuşluk…
Mehmet Aydemir 23.09.2014 saat 02:00
“Ölüm yaşamın karşıtı olarak değil, parçası olarak vardır.”
Ölüm kimine göre korku
Kimine acel
Kimine göre son
Kimine bilmece
kimine göre kader
Kimine yas ve hüzün
Toprak doyurur gözün
Densede
Herkesin göreceği mutlak
Bana göre adaletsiz dünyadan kurtulmak..
“Ölüm”, rûhun bedene olan bağlılığının,
Sona ermesi olup, vukû bulur ansızın.
Her şeye ederiz heves.
Taşırız kuru bir kafes.
Hepimizde boş bir nefes.
Dün gördüyün bu gün hani
ölüm sonsuzluğun başıdır
dünyada ölüm var
yırtılınca o ince zar
vay anam vay
Hayat ölüme sormuş...
insanlar beni çok severken
neden senden nefret ediyorlar? ...
ÖLÜM yanıtlamış...
sen tatlı ve güzel bir yalansın...
bense ACI bir GERÇEK...
Ölüm değişmiyor. Firak, bekaya kalbolup başkalaşmıyor. Acz-i beşeri, fakr-ı insani değişmiyor, ziyadeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, Sürat peyda ediyor.
Beddiüzzaman Said Nursi...
karşısında çaresiz kaldığımız, hayatta varolan tek gerçektir...
hele bide genç yaşta geleni, insanın boğazına düğümlenen kocaman bir taş, yüreği kavuran bir ateş olup kalıyor...
:( dayanması çok güç bi acı gerçekten, allah sabırlar versin...
Hayatın bitimi, daha doğrusu sözün bittiği yer.
1993 yılında, bakkaldan çikolata çalarken yakalanmak
ölümmm artık ölümden korkmuyorummm.. ya ben aslında hic bırseyden korkmuyom ruhlardan cin leredennn mezarlıktan karanlıktan şimsekten hic bir şeyden korkmuyorum. neden biliyonuzmu ne yaparsak yapalımm.. corkudan ölsek bile gelecekse başaa oturup ağlamak boşaa. bunu düşun ve kortmayın
bedendeki ruhun bu dünyadaki misafirliğinin bitim çok uzaklardaki evine gitmesidir
Olumu dusunduyumde bu hayatda daha kalici daha faydali neler yapa bilirim diye dusunmeyede basliyorum..
Biz bence bu hayata mahkumolunmuslariz, ama hukmumuz nerde nasil olacak belli deyil. Olum iste o demek..