Babaannem buğday tenli, güzel bir yüzü vardı
Hayata hep sevgiyle bakan bir özü vardı
Yaşamaktan zevk alır, ibretlik sözü vardı
Herkes babaanne derken biz Fidan/anne derdik
Okulda ilk günüm, aklımda kalan Önlüğümüz kara, yakası yoktu Gönlümüz oyunda, tabi o zaman Dersleri ihmalin şakası yoktu...
Kimimiz çantasız, elinde poşet Kimi ayakkabı, büsbütün haşat Farklı olsak da hep, derslerde eşit Kiminin okuldan, çıkası yoktu...
Hayat oyununu, oynadı hemen
Fırsat vermedi ki, dileyim "aman"
Geçti üzerin den bir hayli zaman
Yıktı hayelimi bir efkar sardı
Verdiğim değerin sebebi sensin
Çatma kaşlarını gül benim için
Yazık etme aşka hasretim dinsin
Babam Ali ihsan, ben ilk çocuğu
Fidan'ın torunu, Aniş'in kızıyım
Dayım Ahmet olur, onun oğluna
Bahtına yazılan, alın yazıyım...
Yoktur, Sen'den başka günahı silen
Rahmet et bağışla sil günahımı
Sen'sin Yaradan'ım kalbimi bilen
Rahmet et bağışla sil günahımı
Toplasam bohçamı düşsem yollara
Gidecek bir yerim var mı bilinmez
Kırgınım günlere, aya, yıllara
Şu ömrüm iflas mı kâr mı bilinmez...
Bir de benden dinle! Duy Çongar'ımı
Gönlümde bırakan izi bir başka
Doğduğum evime geçen yıllara
Özlemle baktıran yüzü bir başka
Bir çocuk saflığında dizerek duyguları
Silerek gönüllerden endişe kaygıları
Nakış nakış işleyip kalbime sevgileri
Bir şiir yazıyorum dilden dile okunan
tüm siirler ıcten duygusal ve gercek hislere tercümanlık yapıyor yolun hep acık olsun canım arkadaşım