TRT vardı sadece
her cuma günü
sabah yedi on beşte ailece
halk hikayelerini dinlerdik can kulağıyla
dinlemek keyifliydi
derenin
ya da sınırın öbür yanı
karşı yaka
denizin karşısı
karşı taraf
rengi
birlikteyken
zamanın karesini alırım
bitmesin diye
gittiğinde
karekökünü
memleketten öylesine tanışırdık
bir üst sınıfımdın ayni liseden
ilk gördüğümde İstanbul’da, yeniden doğmuş
kaybettiklerimi bulmuş gibi oldum gadam, tüm çekingenliğimle
kalacak yerim yoktu, onu halletmiştin
aykırı yaşamların
sabah olmak bilmeyen
züppemsi gecelerinde
amansız aldatışların
yok edici çılgınlıkların
ve riyakarlıkların
tamam yine hep iyiler ölürdü
ama böyle değildi
sıralıydı
artık sıra mıra kalmadı
peş peşe
erkenden
aynı koşullardaki insanlara
yaşam eşit miktarda mı zorluk yaşatır
eşit miktarda mı refah sunar
ayrıcalıklı mıdır yoksa
sevgililer arasında da geçerli midir
dünyaya bakışımı değiştirdin
yaşama bağlılığımı
kaybedecek şeyim olduğunu
öğrettin bana yavrum
yaşam tarzımı
efeyim Ege’de, zeybek oynarım,
çökertmeyim ben
çal kemençe, vur davula
horonum Karadeniz’de,
Bandırma Yenikapı
deniz otobüsünde
muhteşem manzaranın
fon müziği martılar
Eskihisar Topçular vapurunda
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!