Bir yerlerine ufak bir şey olunca hüzünleniriz.
En küçük sıkıntılarında bile hemen kederleniriz.
Taşa değse ayakları, daha fazladır sızımız.
Gel gör ki, alıp götürmüşler, nasıl yanmayız.
Amma; bilelim ki bu düzeni biz kurmadık.
Yarab,yok mu bu karanlık gecenin sabahı?
Bu zulmet ve dalalet içinde mi geçireceğim hayatı?
Nurunu görmektir bencileyin umudu,kalırsa takatı.
Tur’u parçalayan tecelli,tek parça bırakır mı insanı?
Esirgeyeceksin belki,yaklaşamayacağım tecelligahına.
İsterdim ki memnuniyetimi ifade edeyim,
Dünkü sıkıntılarımı unutayım bazen.
İsterdim ki bir mutluluk tablosu çizeyim,
Bazı dertlere boş vereyim bazen.
Lakin olmuyor. Ben fevkalade iyimser olmayınca.
Ne yapacak o kadın? Hayatımdaki fonksiyonu ne?
Çaremi olacak? Peki, hangi derdime?
Etki mi edecek? Peki, hayatımın hangi bölümüne?
Hayat felsefemi mi değiştirecek? Hangi felsefesi ile?
Her sabah nasıl uyanacağım? Şimdikinden daha mı başka?
Vakti huzur dedik ezanların okunduğu sabaha.
Bizim değil, huzur düştü sadece zamanın ruhuna.
Nasiplenmek istedik bir nebze, belki dedik Dünya’da.
Eli boş, yüzü kara olmayalım diye Rabbimin huzurunda.
Bilemedim insana lütuf mudur huzur Dünya’da.
Hangi uçtan bakmak gerekli, bilmiyorum ama
Nereden bakarsam, yine kendimi görüyorum karşımda.
Bastığımda düğmesine radyonun, çalanlar benim şarkım,
Bir bir dökülenler ortaya, hep benim duygularım.
Çekince ciğerlerime çıtır, çıtır yanan kuru sigaram,
Ve başı dumanlı, dilsiz duvarlı benim odam.
Gördüm yürüyor yolda,yolun nasıl olduğunu bilmiyor.
Duyuyor arabaların gürültüsünü,arabayı bilmiyor.
Hissediyor çevresindeki insanları,insanın şeklini bilmiyor.
Ağladım,içime akıttım göz yaşlarımı,ama O biliyor.
Demedim hiçbir şey,demeye gerek yoktu zaten.
Sanıyor musun ki ben çok mutluyum,zevkten dört köşe.
Her şey sütliman,hasret kalmışım sanki problemlere.
Otağımı kurmuşum,en yüksek dağların zirvesine.
Keyifle bakıyorum,tıkır tıkır işleyen çarkın dişlilerine.
Şunu bil ki; asla bu çark tıkır tıkır sessizce dönmeyecek.
Sanmıyorum ki,yoruldu diye mücadele son buldu.
Yalnızca,kapanan kapılardan biri bu.
Şair nasıl diyor,yıkılmadı dünya,öyleyse devam.
Ölmedi ki bütün insanlar,tükensin ilham.
Olmalı mutlaka bir çaresi, açmalı bir anahtar.
Nasıl kapı bu bilinmez,hep böyle hapis tutar?
Kuşların kanat çırpışındaki sessizliğin sırrını,
Hissetmiyor,atamıyorsan ruhunun üstündeki barı.
Nasıl anlatırım sivrisinek misalindeki inceliği.
Nerden bilirsin “Tarık nedir” diye soran sorudaki ilmi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!