Hani çöktüğünde karanlık, o bombardıman var ya.
Sanki “kalk da insanlığın ahvalini yaz” der insana.
Dokunmak istersin rahmetine inceden inceye.
Ne mümkün, ümmetin perişan hali dururken zihninde.
Çok bekledim bu kıyılarda o umduğum molayı.
Bütün şehir uyudu, bir ben adımladım burayı.
Dost tuttum kendime kapkara suları ve Ay’ı.
Bir bütün olmuştuk, başımda toplamıştım fırtınaları.
Devam edip gitti, değişmedi hiç, her gece aynı hava.
Gençlik hayalleri diyeceksin ama değil.
Ne ilgisi var gençlikle ideal ve istikbalin.
Toprağa gömüp üzerini kapatınca idealin.
Sadece tasavvurumda kalınca istikbalin.
Masaldan ibaret olduğunu artık anladım.
Demek yokmuş insanın kendisi için istikbal.
Asla seninle değil mücadelem, artık benle.
Yanlış adım attım, galiba layık değilsin sevgime.
Taş bile olsa ufalanmış, gelmişti kum haline,
Çünkü sen demir taşıyorsun kalp yerine sinende.
Sen tatmadın hiç özlemezsin sevgilini.
Hani pıtır pıtır seslenişin var ya,
Sanıyorsun benle beraber her şey kalkar ayağa.
Daha önce kalkmıştım, ne değişti sonunda?
Nasıl olsa açılıp saçılıp kuruyacaksın sobada.
Görüyorum, sağımdaki perde yarıya kadar ıslak.
Heyhat! Bir hilkat garibesi,bir ucube bu.
Doğrusu şüpheye düşüyorum Rabbim.
Titriyor bedenim,aslında bir çeşit korku.
Yine tıkanıyor nefesim,yine daralıyor kalbim.
Hani diyorum,Rabbimin bütün işleri güzeldir ya.
Neden? Anlamıyorum bir türlü, hep böyle.
Her şeye yeniden başlamak kaderim midir?
Neden? Sonuna kadar gidilmiyor hiçbir şeyde?
Hep yolun ortasında başa dönüş, gereklimidir?
Bir emekleme, bir sürünmenin ardından yürümek,
Bırak gitme üstüne yerinde kalsın.
Kim bilir? Daha nelere gebedir yarınların.
Sen gittikçe o kaçıyor,yeter kovalamaca.
Biraz tevekkül,elbette sahibi vardır yarınların.
Ne fark ediyor sanki? Onca sıkıntıdan başka.
Onlar mı? Evet, onlar yaşamayı bilmediler.
Lakin yaşadıklarını sanıp, sadece eğlendiler.
Bir kavram kargaşası içinde eriyip, gittiler.
Şimdi mi? Şairlere konu oldular, yazıldı hep şiirler.
Nasiplerini alamadılar hayattan bir lahza.
Hani tutuşmuş bir kömür için için yanar ya.
Hani peygamber kalben Allah’a bağlıydı ya.
Hani bülbül, gül olmayınca feryat eder ya.
O da bağlıydı yanıyordu, hep feryat ediyordu.
Kararsızlık üzüyordu onu, böyle ümitle beklerken.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!