Necati Yazgan, 14.05.1932’de, Görele/Giresun’da doğdu.
Kasımpaşa Üçüncü İlkokulu, Görele Ortaokulu ve Trabzon Öğretmen Okulu’nda okudu. 1955 yılında İstanbul Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümü’nü bitirdi. Muhtelif okullarda Türkçe öğretmenliği yapan şair en son Emirgan Özdemir Sabancı Lisesi’nden emekli oldu.
Öğretmeni Nihad Sami BANARLI’dan destek gördü. Yahya Kemal Beyatlı’nın şiirlerinden etkilendi. Aruz vezni ile yazan şair, şiirlerini Fetihnâme (Baha Matbaası, İstanbul,1970) adlı kitabında topladı.
«Türkçe ağzımda annemin sütüdür»
Beslemiş mûsikîsi öyle bizi.
Bir kadın şefkatiyle zevkımizi,
Aklımın emri, gönlümün süsüdür.
Türkçe söz mülkünün şerefli atı,
Sevdiğim kız hep onbeşinde yaşar,
Üsküdar şîvesinden işvelidir.
Türkçe ağzında bir rübâb gibidir,
Sözler ağzında bal olur da akar.
Güftenin sâz olup da her hecesi,
Bir velîymiş benim en eski dedem,
Dede Korkut’la berâber şecerem,
Oğuz’un en güzel isminde obam,
Hürriyet duygusunun ufku ovam,
Fethe ilk gelmiş olanlarla yaşar,
Fethi gönlünde duyanlarla yaşar.
O konak halkı uyurken gezdim,
Bende medyum gibi bir hal sezdim.
Sardı etrafımı çepçevre hayâl,
Kararan aynada bir kartpostal,
Söylüyor her geçenin yokluğunu,
İnsanın hâtıralar olduğunu.
Bir uzun günde tutuşmuşken yaz,
Kafkas'ın rüzgârı hırçın poyraz,
Altıbin metreden inmiş geliyor,
Ve ufuk çalkalanıp yükseliyor.
Şimdi sâhildeki yaz uykusunun,
Rûhta en tatlı sükûn duygusunun,
Bayrak, Oğuzda nâmı imiş bir bahâdırın,
Yüzbin çadır içinde büyük kahramânının.
Alpler dilinde süslü zafer süngüsüydü o,
Bozkırda atların al ipekten süsüydü o.
Bir şanlı milletin söze sığmaz mehâbeti,
Bayrak açan gurûru ve devlet alâmeti.
Anne toprak takarak göğsüne binbir çiçeği,
Gözü yollardaki âşık gibi bekler geceyi.
Kıskanır onları kendince ağustosböceği,
CIR CIR!
En büyük vuslat odur, gökte huşû, yerde huşû,
İşitir vâde denen boş saati,
Ömrünün son çağı uzlet vakti.
Kaderin rengini hissettiği ân,
Beşerin hüznünü duymuş insan.
Bu hüzün şanlı zamânın hüznü,
Rüzgâr, bu eski köprüyü sarmış karartıyor,
Yıllar, telâşlı yüzleri her gün sarartıyor.
Dönmekteler saat-başı akreble muttasıl,
Her bir adımda yaklaşılan vâdedir asıl.
Rûhu dar kalbime settâr Tanrı,
Koymuş emriyle o cebbâr Tanrı.
Kafesinden uçarak hür ömrüm,
Dede Korkut’la beraber gönlüm,
Yaşamış başka zamânlarda beni,
Dolaşır ortada kalmış bedeni.
ruhun şad, mekanın cennet olsun büyük insan,yetişrdiğin binlerce kişiye hakkını helal et