Biliyormusun bu gidiş ebediyet ülkesine
Masıvalardan yükseliş ufukların ötesine
İster mebrur aşka dalış ister bir bekleyiş olsun
Âkil zâtlarda yöneliş hep marifet ülküsüne
Biz tabiat-ı hâldeyiz
Bazı kîl bazı kâldeyiz
Bahar ya kış birdir bize
Sezilmez bir ahvâldeyiz
Gülşen bizim evimizdir
Ulemâ lâzım bize ilmi inmiş derine
Gönüldeki engine hem hikmet denizine
Yelken açıp millete irfan nurunu yaysın
Bilgiyle donanmayan fikir iner dehlize
Kanat çırparak yüksel ufkunun ötesine
Kâh neva kâh bürhanem
Hem hadimi kur’anem
Aşıkı muhammedem
Kâh canem kâh cananem
Kâh leylem kâh neharem
Bulutlar kararmışsa ufuklar güne hasret
Hayat akan bir seldir, yarınlar düne hasret
Seni heder eden ne? Nedendir bu atâlet?
Mefkûre-i Rahmân nerede?
Ne bu mihnet, bu meşakkat?
Yükselmek istiyorsan âlî ufuklara bak
Aradım levh ü kalemi
Neye baksam “ba”yı gördüm
Dolandım her dü âlemi
“Hû” ya baktım hayyı gördüm
Dört mevsimi de geçmiştim
Neye baksam Sultân-ı Azîm görünür
Döner devran döner imkân hep gönülde
Gece güne gün de geceye bürünür
Bu hengâme bu heyelân hep gönülde
Ne okusam ve ne yazsam bir rükünde
Cahil ne bilir ekmeli tâhâyı
Bu gün de imtihandayız yarın da
Biz anlatamadık gül mustafayı
Bugün de imtihandayız yarın da
Resulü müçtebâyı tanıyalım
Cahil ne bilir ekmeli tâhâyı
Bu gün de imtihandayız yarın da
Biz anlatamadık gül mustafayı
Bugün de imtihandayız yarın da
Resulü müçtebâyı tanıyalım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!