Nebi Ünler Şiirleri - Şair Nebi Ünler

MAHREMİMİ YADELERE VEREMEM.

Üçlü beşli denemedim, denemem
Deneyeni bile bile sevemem.
Mahremi mi yadellere veremem
………… Köylüyüm, sosyeteyi tanımam

MANİSA GİRİŞİNDE

Manisa girişinde aradık pirimizi
Sorduğumuz her nadan, bilmezmiş dilimizi…
Ya da ruhsat yok henüz, emek beklenir bizden
Hangi göl de deniz de yıkasak kirimizi.

MANKURT KELLESİ BİÇİN
(Julia David Kandaşımıza...)

Sıkılı yumruklarız, vaktinde inmek için
Gelince soracaktır, ey Türk beklersin niçin?
“Turul”a diz vurup da… Hoş geldin diyeceğiz

(Yüzüğünün Taşının Kabe'den Olduğunu Söyleyen Gibi Dindarlıklarıyla Öğünenlere...)
...
Parmağında yüzüğün
Kabe’mizden çalınmış…
Dindarlık yüzsüzlüğün
Ar damarın yarılmış!

Bindokuzyüzseksen, Eylül ayında
Devrimci, ülkücü gençlik mayında
Mason şakşakcısı, basın yayında
………… Mankurtlar darbesi Oniki Eylül
………… Siyonlar kıblesi Oniki Eylül

Rüya bu; Samanyolu’n da gezdik
Anka olduk, kibir devi de ezdik
Peripadişahı melun da sezdik
………… Allameler mankurtuymuş yabanın
………… Cehiller şefiymiş köy, kasabanın.

MASAL BAĞI
(Aklıma Meryemce Ebem düşünce…)
..... x x x
Ben derim sorsam dağı
Sen dersin; “Masal bağı...”
Ebemi hatırladım

Deniz mavi, gök mavi
Nazar için taş mavi
Rüyamdaki Atatürk
Gülümsedi masmavi.

Türk “Nutuk”u bilecek

MAVİ ÇERÇEVE’YE
(Hüsnü Ustamızın Sandalının adı Mavi Çerçeve'dir...)

Hüsnü Ustamız’dan müsaade aldık
MAVİ ÇERÇEVE’ye kurulacağız…
Asıl küreklere, dedirtme kaldık,

MAZİYİ KAŞIMIŞIZ

Ne güzelmiş o günler
Farkında olmamışız…
Nasıl harcanmış dünler
Hangimiz solmamışız.