Nebi Ünler Şiirleri - Şair Nebi Ünler

RAHATSIZ ETMEKTENSE

İstemeden de olsa, yollarımız çakışmış! .
Tabana kuvvet Yağmuri... dostlar demesin eyvah...
Benim olduğum yerde... O'na bela akışmış
O kaçmadan kaçmalı... demesin; Ulan eyvah.

RAHMAN ALLAH… RAHİM ALLAH!

Yolun; kıldan ince, kılıçtan keskin
Affının çokluğu, korkuma teskin
Dilersin; kul eder, dilersin; bir hiç
Bizleri var eder, bizdeki aşkın.

RESİM ALBÜMLERİNDEN KOVULMUŞUZ

bakıyorum yutkunarak
acı bir tat... sızlarken içim
cızır cızır yanıyorum.
düğüm düğüm bir şeyler takılıyor

SON İKAZIM DİYE KAHIRLANMIŞSIN

Ulan cümle alemi, dize getirdim amma
Seni düzeltemedim, diye hayıflanmışsın…
Gözüm üzerindedir! rahat bıraktım sanma
Bu sana son ikazım diye kahırlanmışsın.

Son Kuşlar

Bir zamanlar
Şöyleydik böyleydiklere, dönüştü
Ağızlarımızda sakız gibi mütemadiyen çiğnediğimiz
Gençlik günlerimiz.

Kiminin dilinde,
Kiminin gösterişinde
Kiminin yüreğininin en derininde
Herkesin bir TANRI’sı vardır mutlak…
Boşuna inkârla, itirazla boğulma kimsesizliğinde,
Verdiğini almaya bak ne kadar, iştahlı toprak.

SON ŞERBETİ İÇEMİYORUM

Dışarıda yağmur yağıyor
Dün sabahtan beri fasılalarla,..
Kulağımda çinkonun uğultusu
Henüz tavanını yaptırtamadık

Oldum olası sevemedim
Kanatsızlığımı, uçamamayı
Sonsuz maviliğe çıkmayı beceremedim

Şalvarımın cebinde taşınan taşlar

SORMA BANA AŞK NEDİR

Başım dönüyor başım, sarhoşum ya içmedim,
Deli divane gönlüm, ektim sevda, biçmedim.

Japonya ya vizem yok, Çinli de sevmez beni,

Tengri, ortak istemez, doğmamış, doğurmamış
Yürüyemez şeyhini, uçuran yağcı mürit…
Tengri nezdinde malum*, yoğrulmuş, yoğrulmamış
Şeyhi nin zırvasına, tapınan bağcı mürit.