Bu Kalp Ne Zaman Yoruldu Yunus
Ya Yunus,
bu kalp ne zaman yoruldu da fark etmedik?
Ne zaman sustu içimizdeki kuş,
ne zaman ağırlık yaptı gökyüzü?
Hangi gülün dikeni
böylesine içimize battı da
biz hâlâ sevgidir demekten vazgeçmedik?
Biz bir el uzansın istedik yalnızlığımıza,
bir bakış dokunsun suskunluğumuza.
Ama eller soğuk,
gözler pervasız,
ve kelimeler
artık dua değil, sitem taşıyor iç ceplerinde ulu orta fütursuzca
Ya Yunus,
senin de gönlün incindi mi hiç
gül sandığın dikenlere?
Sen de aşk deyip sarıldığın kalplerde
soğuk duvarlar buldun mu?
Söyle Allah aşkına Yunus sabrının kaynağı ne?
Biz yine de dönmedik.
Senin dediğin gibi;
“Beni bende demen, ben de değilim
Bir ben vardır bende, benden içeri…”
İşte o ben
sana yürüyen yüreğimizdir,
hiç kimseye ait olamayan.
Kalbimi sana taşıdım Yunus,
kimseye sığdıramadım diye.
Bir çocuğun avucundaki kırık boncuk gibi
döküldüm dizlerine.
Ne dost,
ne eş,
ne şehir…
Hiçbiri tutmadı elimden.
Ben de tuttum kalbimi,
sana getirdim.
Sen anlarsın derdinden
Ben sustukça içimde büyüdü kelimeler,
ben koştukça
arkamdan yalnızlık yetişti nefes nefese
Ben sevdikçe eksildim,
ben affettikçe yaralarım konuştu.
Ya Yunus,
ben artık aşkı yalnızlıkla ölçer oldum.
Çünkü seven az,
gören yok,
ve bekleyen…
bekleyen hep inciniyor.
Ama yine de
bir nar çiçeği gibi taşıdım içimde umudu.
Sabrı senin adınla mühürledim.
Söyle Yunus,
biz sevmekten vazgeçmeyenlerden değil miydik?
Biz hangi ara yorulduk
bu gece yüreğimi ikiye böldüm Yunus
Birini incinmiş yanına,
birini de duaya durmuş sabırlı yanına.
İşte Yunus bu şiir değil şikayet yüreğimden yüreğine damla damla
Azra Nimet Öner
Nimet ÖnerKayıt Tarihi : 14.6.2025 23:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!