Kopup gelmişsin kökünden,
Kuruyup gitmeyesin.
Gelmişsindir arkan sıra bakarak,
Boş ver çok düşünme,
Ne vereyim abime,
Çay var neskafe var,
Daha başka bir sürü şey var,
Kalemler var kâğıt var,
Fazladan çay bardağı,
En çokta kitap,
İhya var, Kırmızı kaplı kitaplar,
Üç öğün yemek,
Ne vereyim abime,
Süt duruyor pencerede öylesine, serin,
Gazete var,
Rabbimden Bahşedilmiş hayat var.
Camdan seyredilebilen yağmur,
Elimde tespih,
Kulağın kapıda,
Hani olur da bir nida gelir,
Çağrılırsın,
En çok dua var,
Gülüşler şakalaşmalar,
En güzeli özgürlük var,
Her şeyi konuşabiliyorsun.
Hürriyet var.
Halledilmedik mesele kalmıyor.
Kırgınlıklar, dargınlıklar, şu duvarın ardında,
Burda her şey var,
Ne vereyim abime.
17.03.2017
Kayıt Tarihi : 26.4.2020 17:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Atila Yalçınkaya](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/26/ne-vereyim-abime.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!