Senin güzelliğin,
Sana ne kadar da benziyor.
Kendine çekmişsin.
Doğduğunda alnına yazılmış,
Güzelliğinin temelleri atılmış,
Yüreğinde...
Benim anlatmamla olacak şey değil.
İnanmıyorsun ki zaten...
İnansan da inanmasan da,
Anlatacağım bu gece.
Sen İstanbul'un güzellikleriyle haşrolmuşsun.
Yüreğini onun bir zamanlardaki,
Tertemiz sularıyla yıkamışlar.
Tanrı sana bir gönül vermiş;
Melekler şiddetle kıskanmışlar.
Kalbin ne kadar hızlı atıyorsa geceleri,
Ben de o hızla yazıyorum.
Zamanla yarışıyorum.
Ama zaman,
Hiçbir zaman;
Bu kadar güzel akmamıştı.
Senin için yarattığım vakte acımıyorum,
Asla pişman olmuyorum.
Belki de ukalalık ediyorum,
Sana seni anlatarak.
Ama sen bana kızmazsın değil mi?
Yanlış anlatıyorsam eğer;
Affet beni ne olursun...
Kendime hakim olamıyorum.
Daha hakim bile yokken ortada,
Bir de sen savcı olma ne olursun...
Her nereye gidersem gideyim,
Seni yanımda götürürüm
Ve çılgınca savunurum.
''İşte bakın!'' derim,
''Bu sizin olamadığınız insan...''
''Siz onun kadar yürekli misiniz?
Siz onun kadar şefkatli misiniz?
Deneyin isterseniz;
Onun kadar güzel gülebilir misiniz?''
Sen iyi bir insansın...
''Hep aynı şeyleri yazıyorsun...'' deme.
Sen gerçekten iyi bir insansın.
Ama artık geceleri penceremde değil Ay...
Neden?
Küstürdün mü bana karşı onu?
Senin yüz çevirdiğine,
Ay hürmet eder mi sanıyorsun?
Ona beni anlat.
Beni nasıl biliyorsan öyle anlat.
Emin ol ki;
Gelecektir o tutkuların en ışıklısı,
Ve vuracaktır pencereme yeşil yeşil.
İşte budur onun en içli şarkısı,
Yani sensin...
Ay'ı, o içli şarkısından mahrum etme ne olursun...
Olur ya;
Erken başlar yolculuğum...
O sisli zamanlarda beni unutma.
Hatırlanmaya değer bir yer tutuyorsam kalbinde eğer,
O yağmurlu yaz akşamlarında,
Hele hele çiselerinde,
Beni unutma ne olursun.
Sen bir şiirsin,
Bense şiire tutkun bir şair bozuntusu.
Benden utanma.
Şair bozuntusu olmayı ben seçmedim,
Sen de şiir olacağından bihaber geldin bu dünyaya.
Beni hor göresin gelirse eğer bir gün,
Beni hor gördüğünü belli etme ne olursun...
Seni anlatıyordum.
Ya da anlatmıyordum,
Yaşıyordum.
Yaşanan bir mucizevilik,
Sence anlatılabilir mi?
Cesaretliyim.
Anlatabilirim.
Göreceğini bilmesem,
Neler yazardım buralara...
Ama gör diye yazıyorum zaten,
Buralara...
Buralar sensin.
Buralar işte...
Senin sesin,
Senin nefesin...
Hep buralar...
Her halim buralar...
Rüyalarım,
Duygularım buralar benim.
Ben buralarda seninleyim.
Senin gibi seninleyim.
Bir gün kalbimden,
Ruhumdan çıkacak olursan eğer,
Bana haber ne olursun...
Zor bulunur senin gibisi,
Zor sevilir senden gayrısı bu dünyada.
Sevilmeye bu kadar mı layık olunur?
Şans işte.
Senin gibi şiirleri,
Benim gibi şairler seviyor.
Seni sevdiğim için bana kızıyorsan eğer,
Kendine hakaret etme ne olursun.
Kim olsa benim yerimde,
Seni severdi...
Seni sevmek bir şans biliyor musun?
Yüzüme güldü bu sefer şans,
Ve sen...
Sen bir şanssın.
Senin kalbini kazanmak bir şans,
Evet...
Ama sevmek bambaşka bir şans...
Bu şansı bana çok görüyorsan eğer,
Çok görme ne olursun.
Olanlar değil anlattıklarım,
Olursa eğerleri anlatıyorum ben hep...
Ve sen...
Seni anlattığım her şey,
Sensin işte.
İşte onlar,
Asıl olanlar...
Asıl olanlarını çok seviyorum.
Bu asıl olanlardan kendini mahrum etme,
Ne olursun...
En büyük haksızlıktır;
Senin kendini sevmemen...
Bu haksızlığı kendine etme ne olursun...
İyi geceler sevdiğim...
Tek dileğim;
Mutluluklar, saçlarında buluşsun,
Bir karara varsın,
Ve kaderine dokunsun...
Ahmet Yusuf Yılmaz
Kayıt Tarihi : 13.6.2021 03:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Yusuf Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/06/13/ne-olursun-64.jpg)
"FANİYİM FANİ OLANI İSTEMEM! ACİZİM ACİZ OLANI İSTEMEM! İSTERİM LAKİN BİR YAR-İ BAKİ İSTERİM! BİR ZERREYİM FAKAT BİR ŞEMS-İ SERMED İSTERİM! HİÇ ENDER HİÇİM AMA BU MEVCUDAT YETMEZ AHİRET YURDUNDAKİ BAKİ CENNETLERİ VE ONLARDAKİ SONSUZ SAADETLERİ DE İSTERİM!"
Hayırlı sınavlar.
Pek sevgili abim, güzel yorumlarınız için teşekkürlerimi arz ederim. Belli ki büyüğümsünüz ve bana hayat dersi vermeye çalışıyorsunuz. Yorumlarınız takdire şayan, lakin beni bir kez olsun görmemiş ve hayatımı nasıl idame ettirdiğimi bilmemiş bir şahsiyet olduğunuzu bildiğimden ötürü, bu yorumlarınız gerçekten ama gerçekten beni hiç etkilemiyor. Gerçek tesellinin nerede olduğunu biz de biliyoruz elbette. Lakin şunu da söyleyeyim ki; Leyla'dan geçmeden Mevla'ya varılmaz. Siz sözlere, kurduğum cümlelere, içindeki mübalağlara takılmışsınız... Eyvallah... Ama ben, Allahu Teala'nın bizim gönlümüze bakıp ve o şekilde hükmünü vereceğine inanıyorum. Ruh hastası olduğumu ortaya çıkarmışsınız, sadece ona çok gücendim. Keşke aramızda kalsaydı. Ama olsun, belli ki tedavi edebilecek bir yapıya sahipsiniz, beni de tedavi etmeye çalışıyorsunuz. Ama ben Allah'ın Delisi olarak devam etmeyi tercih ediyorum ve tedavinize muhtaç olduğumu da hiç zannetmiyorum. Yine de teşekkür ediyorum. Ayrıca sohbetiniz eğer pilavlı ise, katılmaktan şeref ve onur duyarım.
TÜM YORUMLAR (2)