Ne istersin ki gönül..?
Gökkuşağına doğmuş gözlerin
Anca alışmıştı siyaha
Usul usul örten gecene
İlmek ilmek örmüştün kâbuslarını
Atkısı yalnızlık çözgüsü yenilmişlik, ipinin,
Uykusu satılmış sabaha
Kiralıktı sahibinden düşlerin
Umudu erimişlere, mum alazında
Anahtar deliğinden belli belirsiz sızan
Ayazın kavurduğu, savurduğu tipinin.
Ne istersin ki daha gönül?
Gecene göz etmiş işte uzaktan bir yıldız şimdi.
Kaynakçı şeraresi gibi almış ya bebeğini kucağından
Kapağına batıp duran gözünün.
Yeter işte sana
Onca mesafeden nasıl seçsin seni
Hangisi savruk, muhtaç olan kimdi?
Yıldız bu,
Sırnaşan Herkese kırpan gözünü,
Başını kaldırıp avare huzme arayan
Sana da değdi ya gönül, şavkı
Ne istiyorsun ki başka?
İster tesadüfe yor, dünyayı tarayan
İster himmetinden sebeplenmiş aşka
Bu, görme merkezindeki mehdi,
Yalnızlık senfonindeki tek şarkı
Ne istiyorsun?
Ne daha?
Kayıt Tarihi : 3.6.2010 14:18:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!