dakikalar bezgin
saniyeler bitap
saatler harabeye dönüyor giderek
ve bekliyoruz
belli saat dilimleri arasına sıkıştırılmış
bir yığılma
bir izdiham
durmaksızın
kıvrımlı bitimsiz örtülerimizle
mevsimlerden silinmemek için
sevgiliden ayrı düşmemek için
bekliyoruz
gecede ay
ışığı penceremizde
hecelerle yazılıydı
dudaklarda ki kelimeler
yönü bilenmez yakarışlardı
cümlesi nefesti
cümle ümitlerin baş harfleriydi
beklediklerimiz
arzu ve isteyişlerin ilkiydi
uzayan gölgelerin kabullü sükunetiydi
gönlün göğüne inen gökkuşağıydı
hep buradaydı beklenen
hiç gitmemişti
vakitti artık giyindiğimiz
hırçınlaşıyorduk beklerken
kimi telaşlı
kimi hırslı
yol açıktı
darlığı aşacak genişliklerden
idrak inmişti aklımıza
yırtılmıştı anlamsızlığın karası
yüzümüze mananın aydınlığı saçılmıştı
beklerken
kalbe bahşedilendi her ümitli gece
yırtılabilir teniyle zemin üzerinde titriyordu
kendi içine kapanmış
bulunduğu yerde dudaklarını kıpırdatıyordu
ayakta
yorgun
dimdik , omuz omuza
kapıda merakla bekleyenler gibi
bekliyorduk
kadim bir zincirin halkasına dahil olmuş
bir yandan cennet bahçesini tahayyülü
bambaşka bir ruh
latif bir hava
serin bir su
kırda gelincikler gibi
yüreklere sekine indiren serin rüzgarla birlikte
gölgeliklerde
müjdeler bekliyorduk
sevdalı kelimeler çatlamış dudaklarda
ardın sıra onca yol kat ettiğimiz
sadece çöller
tepeler,
denizler değildi geçtiğimiz
ne ateşlerden atlamış
ne taşkınlarda boğulmaktan dönmüş
ne fırtınalarda yalpalamıştık
düşmediğimiz çukur
itilmediğimiz uçurum
kilitlenmediğimiz kapı kalmamıştı
bir lütuftu
beklediğimiz
sessizce sokulduk yanına
gölge serinliği oldu yolumuz
bir ağaç gölgesinde dinlenen yolcunun yanına yazıldı adımız
göklü sevdalar yüklendi başımıza
bulanık selden kurtardık kendimizi
durulduk
telaşlarımızdan kurtulduk
beklerken
madem öyle
dönüşün eşiğine koyduk alnımızı
sesin ipine dizdik nefeslerimizi
soluk soluğa günler geçti
takvim yapraklarında silinip gitti aylar
yavaşladık
hatta durakladık
beklemek için
çünkü durmak zamanı da yavaşlatmaktı
ihtimalleri azaltmaktı
yeşil halıya alın koymaktı
beklemekti cennetsi duygularla
ne muhteşem bir beklemekti o
ömür boyu
en güzel kokulardan sürüp
en temiz elbiselerden giyip
en safiyane duygularla donanıp
büyük bir heyecan seli gibi akmaktı
sessizce
sınırsız bekleme anlarına
kimsenin alanını ihlal etmeden
madem öyle,
öpülmeli şimdi ruyi zemin
her kaville mühürlenmeli sevdalarımız
aynalara aldanmadan
yansımalara kanmadan
eşiklere takılmadan
yarılan göğsümüze umutlar dökülmeli
beklerken
kardı toprağımız
nadastı
vedalara alışkındı
vaktin sahibine adanmıştı
koluna girilmişti bir kere
yer sorulmadan
yanında beklenmeliydi
elbet
kural yok
hudut yok
çizilen sınır yok
özgürlük yok
beklerken,
teslimiyet ve tutsaklık var
razı olmak var
serin gölgeliklerde rıza göstermek var
yorulmamak
vazgeçmemek
arzu ve hevesle
gönülden hararetle sevmek var
sevgiyi yaşamak
yaşatmak,
paylaşmak var
beklerken
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 16.6.2022 13:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!