Nazır Çiftçi Şiirleri - Şair Nazır Çiftçi

Huriler, Lugal-Zaggizi, Akadlar
Hacılar Tepesi, Ergani, Hilar
Çayönü höyüğünü yurt tuttular
Tarihin çok eski İl, Diyarbakır.

Hititler, Mittaniler, Asurlular

Düşe kalka yürüdüğüm yollar
Yalın ayak kumlu yolu seçtim.
Dikenlere belenerek geçtim,
Tükenmez ki göründüğüm yollar!

Dedem ninem nerede? Aradım,

En sarp, çetin kayalarda yolu buluyorum
Engin, derin vadilerde soluk alıyorum
Gün gelir Mart, Nisan da en gürbüz tohum çatlar,
Bilmiyorsun bilmiyorsun! Toprağımdır yolum.

Millet sevda türkümüzdür içten hinleşiyor,

Öyle güzel bir ruh incelik kadın
Cennet güzelisin, Cennet’tir adın.
Kozanı örersin erkekten farkın,
Hayata bağlısın, hayatsın annem.

Bitkiler gövermez anne olmazsa

Ağaç meyve yüklü sevdalı dallar
İnsanlık içinde birleşir yollar,
Çalışın, üretin, kurtulur kullar
Bir kök bir gövdeye ihtiyacım var.

Konya Bafra Çorum Van ovasında

Bedenimizde rüzgâr
Gözlerimizde Bahar
Yüreğimizde aşk var,
Sevgiyi paylaşalım.

Sevgisiz tetiklenen

Gövde yorgunluk gözde güzellik
Capcanlı yaşadın verdin helâllik
Dipdiri beyazlık elde tazelik
Dalga dalga yüksek başın dumanlı.

Eskinin izinde yurtluk başlıyor

Bacakları dolaşa dolaşa
Elleri titrek telaş teleşa
Bir güzel kadın otele geldi
Takdir böyleymiş, yatak ver dedi.

Umut tükenmez çıksam yarına

Mor menekşe çiğdem çiçek misali
Çiçeklik üstüne kurulsun dünya.
Zehiri bal eden petek misali
Tatlılık üstüne vurulsun dünya.

Aşk ateşi yakın alın güzelim

Bahar gelince dağlar yeşillenir
Tepeleri etekleri süslenir
Ormanında canlı canlar beslenir,
Gençleşir gençleşir kundağın gören.

Dört iklimde bu dağlar benim dağım