Nazır Çiftçi Şiirleri - Şair Nazır Çiftçi

“ Kızılırmak parça parça olasın
Her parçanı bir diyara salasın
Sen de benim gibi yârsiz kalasın
Kızılırmak nettin allı gelini
Gerdanı beş karış pullu gelini.”

Frygia, Galatlar yerleşip kaldı
İranlı, Mısırlı fethedip aldı.
Hititler Kale’yi yapanlardandı
Sur, Kale’siyle Ankara süslenir.

Sonra Kimmerler, Lidyalılar, Persler

“ Ne kaşadur ne gözedür
Meylim bir mah yüzedür
Temelli solmaz tezedür
Bu bizim gülistanımız.”

Aşık Paşa: bin iki yüz yetmiş bir

Köyüm İlkbahar, köylerin incisi
Sarıpapatya her gülümsemesi
Dünya güzeli kırda menekşesi
Köyüm Dedegül köylerin incisi.

Hani sümbülüm, nerede çiğdemim

Dünyaya her şey nimettir, sevdalıyız bizler
Kötülemeyi bırakın, çok çalışmağa bakın.
Rabbin birer emaneti,kulu, insanıyız bizler.
“ Ağılda oğlak doğunca derede otu biter “.

Kötülüğü atıverin kalmasın ah ü zarım,

Evimizden birkaç kilometre uzakta
Şehrin batısında yol kenarında
Yüz yıldan beri bir çeşme akmakta
Taşlar arasında kedi yatmakta.

Çağırdım, ümitle yanıma geldi

Etrafımda Üç Deniz
Birisi Karadeniz
Diğeri de Akdeniz
Masmavi Egedeniz
Kalbim Türkiyeliyiz.

Ardahan’ın Kurtuluşu Yirmi Üç Şubat

Ardahan, çiçeği burnunda bir İl’imiz. Ardahan Ovası Kura Nehri’nin iki yakasına kurulmuş şirin mi şirin güzel mi güzel bir kent. Kura Nehri üzerindeki Kura Nehri Köprüsü mahalleleri birbirine bağlar. O köprüde yürürken şu türküyü hatırlamamak mümkün değil.
“ Ardahan’ın yollarında
Güller açar bağlarında
Öyle bir yâr sevmişim ki

Mavi gülüşlü, yeşil görünüşlü
Nazar boncuğum, işlenmiş gümüşlü,
Zümrüt ormanlı, koç yiğit yataklı
Bereketinde suyunda Eğirdir.

Bahçesi bağı al al elmaları

Benim içimde kalbimi göremezsin
Sular denizde, denizler dünyada
Yaratan “ ben “ de özü silemezsin,
Tohumu Hak’tan, ekinim tarlada.

Bizler hiçbir an zindanda değiliz