Nazım Hikmet Ran Şiirleri - Şair Nazım H ...

Nazım Hikmet Ran

Geceleyin geç vakit havalandık Kahire'den
Uzakta, ta uzakta, kanadın ucunda ayrılığın kırmızı ışığı yanıyordu.
Yıldızları sımsıkı tuttum avucumda, uyudum.

İndik Hartum alanına sabah aydınlığında,
bulutsuz, ak bir aydınlık,

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

Uçuyorum karlı Ukrayna ovalarını.
Yıllardır bu ilk hava yolculuğum sensiz.
Elini aradım yerden kesilirken,
alışkanlık,
yere inerken de arayacağım.

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

Hapisten çıktığım günleri hatırlıyorum,
hapisten çıkarıldığım günleri değil, çıktığım,
içerde kendimin dışarda dostların ve zamanların zorlamasıyla çıktığım günleri hapisten.,
Sevinç.
Düğün, bayram.
Sevinç,

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

Derin dağlar kat kat sıralanmıştı
çamlık iniyordu denize kadar
kıyıda iri yarı bir ihtiyar
çakıllara sırtüstü uzanmıştı

ve bu olgun güneşli Eylül günü

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

sevdiğin,
ve sevebildiğin
müddetçe,
sevdiğine
herşeyini verdiğin,
ve verebildiğin

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

İçimde acısı var yemişi koparılmış bir dalın,
gitmez gözümden hayali Haliçe inen yolun,
iki gözlü bir bıçaktır yüreğime saplanmış
evlât hasretiyle hasreti İstanbulun.

Ayrılık dayanılır gibi değil mi?

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

Dağıldı birdenbire
alnına düsen saclar.
Birdenbire toprakta bir şeyler kımıldadı.
Bir şeyler konuyor
karanlıkta ağaçlar.
Çıplak kolların üşüyecek.

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

İnsanın, dünyanın, yurdun haberini,
ağacın, kuşun, kurdun haberini,
seher vakitlerinde yahut gecenin ortasında
taşıdım insanlara yüreğimin çantasında,
şairlik ettim bir çeşit postacılık yani.

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

Hangi şehir şaraba benzer?
Paris.
lk bardağı içersin
buruktur,
ikincide dumanı vurur başına,
üçüncüde mümkünü yok masadan kalkmanın

Devamını Oku
Nazım Hikmet Ran

BİRİNCİ BÖLÜM

1

Bir gerçek âlemdi gördüğün ey Celâleddin, heyûlâ filân değil,
uçsuz bucaksız ve yaratılmadı, ressamı illetî-ûlâ filân değil.

Devamını Oku