O, ne önde
ne arkada
sırada
sıramızdaydı..
Ve yanındakinin kanlı başı onun omuzuna eğilince
ona sıra gelince
Geliyorlar Taranta - Babu,
seni öldürmeğe geliyorlar.
Karnını deşip barsaklarının
kumun üstünde aç yılanlar gibi kıvrandıklarını
görmeğe geliyorlar.
Seni öldürmeğe geliyorlar Taranta - Babu,
Adedi devir
sıfır.
Şehir
sustu
Kenetlendi nokta nokta şehrinin
asfalt-beton çenesi:
Çocukken sineklerin kanadını koparmadı
teneke bağlamadı kedilerin kuyruğuna
kibrit kutularına hapsetmedi hamamböceklerini
karınca yuvalarını bozmadı
büyüdü
bütün bu işleri ona ettiler
görmek
işitmek
duymak
düşünmek
ve konuşmak
koşmak alabildiğine
Anası bir oğlancık doğurdu bana;
kaşsız, sarı bir oğlan,
masmavi kundağında yatan
bir nur topu, üç kilo ağırlığında.
Benim oğlan
Haydi güle güle gülüm
haydi güle güle
Hani ağlamak yoktu?
Ağlama kızım,
gözüne batacak sürmelerin.
Taksiye bindin işte,
Başladı işe
Bitirdi işi..
Başlarken avaz avaz bağırmadı.
Bitirdi ve :
-Gelin seyredin, diye dört yanı çağırmadı..
O milyonların milyonda biridir.
Zevcem,
ruhu revanım
Hatice Pirayende
ölümü düşünüyorum,
demek ki atreryo skleroz
başlıyor bende....
Bugün çarşamba:
- biliyorsun -
Çankırı'nın pazarı.
Demir kapımızdan geçip
kamış sepetimizde bize kadar gelecek
yumurtası, bulguru,
serbest nazımın türkiyedeki ilk uygulayan şairi şiirlerinde hem kafiye kullanıp hemde bu kadar güzel hisler yansıtabilen en sevdiğim şair Nazım Hikmet Ran
İkimizde 15 ocakta doğmuşuz ama o şair olmak için doğmuş
Nazım Hikmet Ran'ı çok okudum ama okuduklarımın ötesine geçemedim. Ya o benden etkilendi ya ben ondan etkilendim. Ama onun benden etkilenmesi daha muhtemel. Yani yetmiş yıl ötesini hatta büyümedi beklese 100 yıl ötesini gören benden kesin etkilenmiştir. Ben ondan etkilensem büyük ihtimal ondan geri ...