her yılbaşında
sana söyleyecek
bir tek
sözüm var:
"Seni ne kadar çok seversem
o kadar
Bir gönülde iki sevda olamaz
yalan
olabilir.
Şehrinde soğuk yağmurların
gece otel odasında sırtüstü yatıyorum
Rüzgâr,
yıldızlar
ve su.
Bir Afrika rüyasının uykusu
düşmüş dalgalara.
Işıltılı, kara
Sabaha karşı mıydı bilmiyorum
yoksa akşamüstü müydü
belkide gece yarısı
bilmiyorum
girdi odama pencereler
perdeli perdesiz
Bu gece
İl Duçe
binerek bir kır ata
aedromda söyledi söylev
500 pilota..
Söylevi bitti.
Mussolini çok konuşuyor TARANTA - BABU!
Tek başına
yapayalnız
karanlıklara
bırakılmış bir çocuk gibi
bağıra bağıra
Abe şair,
bizim de bir çift sözümüz var «aşka dair.»
O meretten biz de çakarız biraz..
Deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti yaz
Öküzlerimin boynuzlarında aydınlanırken ortalık
toprağı sürüyorum sabırlı bir kibirle
çıplak ayaklarımda toprak nemli ve ılık.
Demir dövüyorum öğleye kadar
kırmızıya boyanıyor karanlık.
Yapraklarında yeşilin en güzeli,
Kimi der ki kadın
Uzun kış gecelerinde yatmak içindir.
Kimi der ki kadın
Yeşil bir harman yerinde
Dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir,
Onlardan haber geldi.
Oradan
onlardan.
Gömlekleri kirli değil
çatık değilmiş kaşları.
Yalnız biraz
serbest nazımın türkiyedeki ilk uygulayan şairi şiirlerinde hem kafiye kullanıp hemde bu kadar güzel hisler yansıtabilen en sevdiğim şair Nazım Hikmet Ran
İkimizde 15 ocakta doğmuşuz ama o şair olmak için doğmuş
Nazım Hikmet Ran'ı çok okudum ama okuduklarımın ötesine geçemedim. Ya o benden etkilendi ya ben ondan etkilendim. Ama onun benden etkilenmesi daha muhtemel. Yani yetmiş yıl ötesini hatta büyümedi beklese 100 yıl ötesini gören benden kesin etkilenmiştir. Ben ondan etkilensem büyük ihtimal ondan geri ...