Vurgunlardayım;
Devamlı vurguna maruz.
Okyanusların, tusunamilerin,
Abislerin kör diplerinde değil vurgun.
Bu vurgun; vurgununda vurgunu.
Okyanusları, denizleri,
Ben Sonbahar rüzgarını
Saçlarını
Dağıttığını görene kadar
Sadece
Ölgün sarı yaprakların
Peşinde bilirdim
Konusun kötü şiirlerime,
Yakışmıyor sana yazdıklarım,
Budur ciğerimi pareleştirip,
Cayır cayır yakan;
Fakat her paresi,
Yenilenip sen oluyor yazdıkca;
Varlığın; kış mevsiminin,
Yağan ilk dingin yağmurunda
Hoyratca ayak basılmamış,
Çiçekleri hatırlatan,
Şehrinizin toprak kokusuydu.
Yılgın bir ömür esir esirik hislerine
Gelmez bir daha İlkbahar kara kışına
Nilce akar begün günbe güne
Sis mavisi gülüverdi günlerine
Nihan-ı gülnigar bezgin yüreğinde
Takılırdım gözlerinin büyüsüne
Yürüyüp gittiğinde de endamına
Efsunlanıp kalırdım her ikisine
Saklardı o asumandan gözler seni
Şu anda aynı, resmine baktığımda
Hayata tutunmamın tek sebebi
Senden kalan unutulmaz görüntüler
Aşkın tırnaksız pençesinde kıvranan
Sevginin sonsuz muhasarasındayım
Dahil zamanın pıtrak azabı bir nefese
Doğuştaki ağlama senfonisinden kısa
An bitmiyor nefessiz seni beklercesine
Ömür ve an dövüşüp ekeşir birbirine
Sen mi ben mi uzunca geçiyor dercesine
Gülüm seni ne mi zannettim
Zannettim fakat hüsn-ü zan
Sana aşkımdan acziyetteyim
Deli sevda gereği hüsn-ü zan
Aşıklara hüsn-ü zan yakışır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!