Nasılsın dedin.
Sustum.
Çünkü kelimeler,
Senin sesin kadar nazik değildi.
Nasılsın?
Bir soru değil bu,
Bir özlem biçimi.
Bir suskunlukta yankılanan
İkinci bir yalnızlık gibi.
Ben mi?
Ben hâlâ seni düşündüğüm kadar iyiyim.
Yani eksik.
Ama eksiklik de bir tamlık biçimi değil mi?
Nasılsın dedin ya,
Bir yangın gibi düştü içime o kelime.
Sanki sokaklar sustu, duvarlar konuştu,
Ve ben, bir afiş gibi asıldım gözlerine.
Bir şiir gibi yaşadım seni,
Her dizesi eksik, her hecesi yaralı.
Ve şimdi, nasılsın sorusu
Bir mahkeme kararı gibi duruyor önümde.
Nasılsın dedin ya,
sanki yıllardır susan bir kapı gıcırdadı içimde.
Ne diyeyim şimdi,
“İyiyim” desem,
hangi gecenin uykusuzluğunu inkâr etmiş olurum?
Bir çay demledim sabaha karşı,
yalnızlıkla içtim,
biraz eski fotoğraflar,
biraz annemin sesi vardı bardakta.
Nasılsın...
Bir kelime,
ama kaç ömür sığar içine.
Çocukluğumun kırık salıncağı,
gençliğimin eksik cümleleri,
ve şimdi,
biraz yorgun, biraz suskun bir adamım.
Sahi, nasılsın demek,
birini gerçekten duymak mıdır,
yoksa geçip giden bir kalabalığın içinden
rastgele bir ses mi?
Ben,
bir şiirin içinde yürüyen bir yalnızlık gibi
sessizce cevaplıyorum:
“Unutulmuş bir sokak gibiyim,
kimse uğramıyor artık.”
Burhan GÜLER
Burhan Güler
Kayıt Tarihi : 12.10.2025 17:03:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!