Nasıl Bileceksin Şiiri - Kasım Kobakçı

Dün gece iyot tentürü sürdüm kalbime,
İkinci el mağazasından sana ve kendime yeni ayaklar aldım,
Nereye gidersen git, çöl bile olsa,
Seni terk etmeyeceğim.

Tüm makyaj severlere sözüm şudur:
Maskelerinize fondöten uygulayabileceğiniz gibi,
Ağrımdan dolayı neden kapatıcı kullanmayayım?

Aşırıya kaçmadım ben de allık konusunda,
Korunmak için trafik ışıklarının nazarından,
Bir sessizlik bırakırdım fırçalarımda.

Neyse konu bu değildi zaten,
Bir acımız varmış çekilecek,
Kutsal bir görevdir bu,
Kaçmak için değilmiş eteklerimizin altındaki paslı bacaklar,
Kafa kafaya yaşayacağız bu acıyı.

Dönmeyen yıldızlar var başımın üstünde,
Bilmiyorlar ki dünya yuvarlak değil elips,
Doktora gitsem de yerinde olmadığını söylüyor,
Baş ağrılarıma el kreminin iyi geldiğini söylüyor.

Zaten buradadır hayatın özü,
El kreminin baş ağrısı yapmasına gerek yok,
Bu tam bir bencilliktir, alçaklıktır,
Bununla baş etmenin tek sorumlusu biziz.

"Limonlu mu çilekli mi?" diye sorar eczacı,
Ancak ben kayısılı isterim,
Demek istediğim şu ki,
Nereden bileceksin neler yaşadığımı,
Gerçekten nasıl bileceksin?