1992'de Van ilinin Çaldıran ilçesinin Karadulda mahallesinde dünyaya geldi...
Yeryüzünden bin akın var
Damla damla, buhar buhar.
Kimi Aşık gökyüzüne
Kimi döner, hep özüne.
Toprak, aciz kulluğumuz
Gözlerin, bir kafes kadar dar
Ve göremiyorsun ondan ötesini
Günlerin ardı oysa hep bahar
Beklemiyorsun baharın gelmesini.
Yeni baştan sevmeyi öğret kalbine
Darda kalmış Ahmet'im, ellerindeki nasırla
Dertlerin hamallığını yapmakta.
Yüreğinde ekmek zulası ve poşetindeki bilinmez o sırla
Evine doğru yol almakta.
Geçerken sokakları bir bir yalın ayaklı
Yorulup, içindekini düzlüğe çıkarmadan;
Sıyrılamazsın, az hukuklu mecmualardan.
Yükseğe, en yükseğe kalkmazsa ellerin;
Duyulmayacak, hiçbir vakit söylediklerin.
...
Yağmurun iğri iğri düştü, bu canım toprağıma;
Dal kurudu, yaramadı dökülen yaprağıma.
Bin rüzgardan habersiz dalgalı bayrağıma;
Bir rüzgar oluverdin, dalgasından eser yok.
Nasıl da iyi gelirdim yalnız iken kendime;
Kalbin hükmü ondadır, aklımızda o hece
Neden geçmek bilmiyor, vakit neden hep gece?
Mevzilenmiş gökyüzü akmaz iken tersine
Bizim gibi değil ki, çalışmış o dersine.
Haykırın şu geceye dönüp baksın benize
Yağmurun toprakla temas ettiği andaki kokuyu hapsettim içime
Sendendir, diye...
Bu yağmur bu toprak sanki senden hediye
"Ne diye bakıyorsun" deme bana..
Ben de bilmiyorum, gözlerimin nereye asılı kaldığını
Neye muhtaç, beklenti nidasıyla baktığını
Küfür, zina, içki, kumar
Kör insandan gönül umar.
Bağlanayım deme sakın
Bağlandığın nerde bakın.
Bugün sana gül uzatan
"Kul Ahmet'in diline dolanmış hayat;
Yaşarsa hayatı, ölümle sınanacaktır.
Ölüm ile yaşam arası belki bu saat,
Asli olan hayata doğru yol alacaktır."
İşte, bu vaktin penceresinden geçiyor ömür.
O ömür, sadece geçmişe bakarsan görünür.
Zehirli bir sarmaşıktır dönüp geçmişe bakmak;
Yaşandığına bezdirir geçen için ağlamak.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!