Namazın Kazası Var Ama,Aşksız Geçen Hay ...

Nihat Gülle
613

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Namazın Kazası Var Ama,Aşksız Geçen Hayatın Kazası Yok

Gel gel beru ki savm ı salatın kazası var
Aşksız geçen zaman-ı hayatın kazası yok
Nesimi
Nesimi de yukarıda açıklaması yapılan OVİDİUS’un dizelerindeki gibi
insan hayatında geçen zamanın geri gelmeyeceği hakikatine işaret ederken,
bedenen kılınan namazın ve tutulan orucun kazası her zaman mümkündür,fakat aşksız,yani ilahi huzur bilincinden uzak geçen hayat anlarının bir dahi geri gelme olasılığı olmadığı için,kaza edilmesinin de söz konusu olamayacağına işaret ediyor
.Ayrıca,burada hakikat namazına atıf vardır.Bütün kainat zati bir ruhla diridir.
herşey onu zikreder.Aşksız bir nesne,bir yer,zaman yada mekan düşünülemez.Hatta ilahi aşka
muhatap olacak hakiki bir insani kamil kalmayınca kainatın eczası bir anda dağılıp gidecek,
kıyamet denilen o meş’um saat böylece gelip çatacaktır.Kazası mümkün olmayan daimi kalple
kılınan bir namaz,öyle bir namaza duruyorsun ki ancak ölürken selam veriyorsun.Öyleyse nedir,
nicedir bu namaz,nasıl kılınır,dilimiz döndüğünce anlatalım.

NAMAZIN HAKİKATİ:
Şeriat ehlinin namazı belli vakitlerde bu dünyanın kesafetinden kurtularak gafletten uyanarak
kulun Rabbinin divanına edeb,huşu,huzu ile yönelerek günde 5 (beş) vakit halini Alemlerin Rabbine
arz etmesi,nefsini murakabeye çekmesi,nefisle yapılan büyük cihada devam ettiğinin işaretidir.
Bu namaz hakkında Resulullah (s.a.v.) Alemlerin Rabbinden rivayet ettiği kutsi hadiste şöyle buyurmuştur:”Namazı kulumla kendi aramda ikiye böldüm.Kuluma istediği verilecektir.”Namaz,bütün melaike-i kiramın hal ve hareketlerini cem eden bir zikir,bir tefekkür deryasıdır.Kul,mevlaya
tam bir acz ve teslimiyetle yönelirse namaz bir sığınma,içten bir yöneliş ve tam bir ubudiyetle teslimiyettir.Onun tevhit kalesine sığınan kurtulur.Fakat,namazın şeklen kılınması vücudu zinde

tutmak için yapılan bir sportif bir faaliyetten öte geçemez..Namazda; kul huşu ve huzu içinde
edeple kimin huzurunda olduğunun farkında olmaya çalışmalı,niyetini halis tutmalı,yaratanla zaman-
mekan mefhumu düşünmeksizin tam bir tevhid şuuruyla kılmalı,ayet ve sureleri ağır ağır,manasını düşünerek okumalı,riya ve sümadan kaçınarak kendisini adeta mahşer yerinde hesaba çekiliyor hissiyle içinden,korkarak ve yalvararak iltica etmeli,mümkünse gözyaşlarıyla secdeye kapanmalı tam bir fena haliyle ona sığınmalı,Allah’ın huzurunda yalnız onunla olmaya çalışmalıdır.Zira hadiste şöyle gelmiştir;
“Namazda ancak kalbin hazır olduğu kadarı kabul olunur.”
Hz.Ali bu namazı kılarken tirtir titremeye başlar ve niçin korkuyorsun diye soranlara;
”Yerin ve göğün yüklenmekten imtina ettiği emaneti vermek için onun katına çıkıyorum nasıl korkmam” derdi.
Gerçektende hakkıyla kılınırsa bu namaz bedenin miracıdır.Allah’ın,ihsan ve yardımının devamını sağlar.Havz-ı kevserden o bitmek tükenmez nimetten içmek isteyen bu namaza ihlasla devam eden,cennet-i naime girmeyi dileyen beş vakit namaza devam eder.Aşağıda me’alen verilen ayet
Şeriat en istisnasız her Müslüman’a farz olan bir ibadettir.
“Namazı dosdoğru kılın.Çünkü namaz,mü’minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.”(4/103)
Maide suresi altıncı ayet apdestin nasıl alınacağını ve guslü tarif eder.
Araf suresi 55 ve 56 ncı ayetler ise duanın adabını öğretir.
Namazın beş vakit olması bizzat Allah’ın emridir.
“Gündüzün iki tarafında ve gecenin (gündüze) yakın saatlerinde namazı kıl.Şüphesiz iyilikler,
kötülükleri giderir.(11/114)
Bu ayette M.Arabi Hz.lerinin de işaret ettiği bir sır vardır.Kılınan nafile namazlar günahlara bir kefarettir ki her kulun ayağı sürçer,herkes hata yapar.Öyleyse hasbel beşer işlenen her günahtan
sonra o yeri terk etmeden,iki rekat namaz kılarak tevbe,istiğfar etmek gerekir.

Unutulmamalıdır ki iblis secdeden imtina etmekle huzurdan kovulmuştur.
“Ancak iblis secde edenlerle beraber olmaktan kaçınıp-dayattı.”(15/31)
Yüce Allah Kur’an-ı Kerimde şöyle buyuruyor:
“Namazları bilhassa orta namazını koruyun ve Allah’a gönülden boyun eğiciler olarak (namaza) durun..”(2/238)
Burada bahsedilen salat-ı vusta daimi namaz,kalp-gönül namazıdır.Bu namaz öyle bir namazdır ki
onun kıblesi Hz.Ahadiyet kabesi bizzat Allahtır.Bu namazın ikindi namazı olarak kabul edilmesi çok yanlıştır.Vakitlere bağlı namazların diğer vakit namazlarından farkı,ayrıcalığı ne olabilir?
“Salat-ı Vusta “,orta namaz bazı islam alimlerince ikindi namazı olarak kabul edilmişse de hakikat marifet ehli bu namazın kalb-gönül namazı olduğu hususunda hemfikir olmuşlardır.Zira; kalp bedenin
tam ortasındadır kalpte,insan vücudunun merkezidir.Yüce Peygamberimiz; “Vücutta bir et parçası vardır,dikkat ediniz O kalptir.O sağlam oldu mu bütün vücut sağlam olur,o bozuk oldu mu bütün
vücudun sıhhati bozulur.”
Elbette burada kast edilen kalbin deruni hayatımızdaki manevi yüzü ve insanın “Kalp,Ruh,Sır,Hafi,Ahfa,Sırr-us sır” denilen manevi motor sistemidir ki genel ifadeyle hadiste kalp ismiyle zikredilmiştir.Kalpte bir nokta vardır,o nokta sonsuzluk alemine geçiş,adeta kulun ahret alemi
ve Alemlerin Rabbi olan Allah’la irtibat yeridir.Buna nokta ilmi denir.Bu küçük nokta,bütün noktaları içine alan sonsuzluğu kapsayan nokta-yı kübra içerisinde fanidir.
Hakikat,Marifet ehline göre namaz,kalbin daimi olarak Rabbinin huzurunda olması gibi çok derin bir anlam taşır.Buna binaen hadis-i şerifte;
“Namaz ancak kalp huzuıru ile olur” denilmiştir.
Çünkü; namaz kılan yaratanı ile münacaat eder.Bakınız kalp namazı hakkında Abdulkadir Geylani Hz.leri şöyle buyurmuştur.
“Kalp asıldır,geri kalan uzuvlar ona tabii olur.Hakikat namazının zamanı sonsuzdur.Onun mescidi kalp’tir.Cemaati; iç alemin diliyle tevhid isimlerini okumaya devam eden batıni kuvvetlerdir.İmamı ise kalp’teki şevktir.Kıblesi Hz.Ehadiyyettir ve Semadaniyyet Cemalidir.Asıl,hakiki kalp bu namazı kılabilendir.”buyuruyor.
Böyle olan kalp ve ruh sürekli namazla meşguldür.Kalp,ne ölür nede uyur.Uykuda ve ayıkken sürekli namazdadır.Bu makamda Resulullah şöyle münacaat etmiştir;
“Allah’ım kerim yüzüne bakma zevkinden beni mahrum etme,ebedi ve zevalsiz olarak.”....
İşte ancak bu şuurla kılınan namaz kalbi miraç ettirir.
(Kalp; pil istemeden sadece sallanmakla kurulan otomatik bir saate benzer.Bir kez kuruldu mu artık durmaz.Yeter ki onu gaflet ve delaletle,paslatmayalım,
günah lekeleriyle kirletmeyelim.)
“Onlar ki sabah-akşam namazlarına devam ederler.”
Ayrıca namaz doğruluk otağı,güçlü padişahın katına yücelmektir.
“Namazı dosdoğru kılın,zekatı verin,rüku edenlerle rüku edin(2/43)
“Sabır ve namazla Allahtan yardım dileyin.Bu şüphesiz huşu duyanların dışındakiler için ağırdır.”(2/45)
Keza; mü’minler ölmeden önce onun huzurunda kendilerini hesaba çekerler
“Onlar (mü’minler) şüphesiz Rableriyle karşılaşacaklarını ve şüphesiz O’na döneceklerini bilirler.”(2/46)
“Yüzlerinizi doğuya va batıya çevirmenizde iyilik yoktur.”(2/177)
Bu ayette namazda yüzlerimizi sağa-sola çevirmemiz değil,dosdoğru onun huzurunda olmamız emrediliyor.
“Doğu da Allah’ındır,batı da.Her nereye dönerseniz Allah’ın yüzü (kıblesi)
orasıdır.Şüphesiz ki Allah,kuşatandır,bilendir.”(2/115)
Kabeyi bakınız Allahu Teala nasıl tarif ediyor;
“Hani evi (Kabe) insanlar için bir toplanma ve güven yeri kılmıştık.

”İbrahimin makamını namaz yeri edinin”İbrahim ve İsmail’e de “Evimi tavaf edenler,itikafa
çekilenler için temizleyin”diye ahid verdik.(2/125)
Yüce Allah zamandan ve mekandan münezzehken insan eliyle, taştan yapılmış bir eve sığması düşünülemez.O sadece Kabenin hakikati olan mümin kalbin sembolü ve namaz kılanlar için sembolik bir yöndür.
“Biz senin yüzünü göğe doğru çevirip-durduğunu görüyoruz.Şimdi elbette seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz.Artık yüzünü Mescid-i Haram yönüne çevir.Her nerede bulunursanız yüzünüzü onun yönüne çevirin”buyurarak namaz kılanlara bir istikamet tayin etmiştir.Esasen Allah ile kul arasında mesafe zaman-mekan söz konusu olmayan bir birliktelik mevcuttur.
“Ben size şah damarınızdan daha yakınım.”
“Kullarım beni sana soracak olursa muhakkak ki ben (Onlara) pek yakınım,
Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm.”Öyleyse onlarda benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler.”(2/186)
Yüce Allah namazı dosdoğru kılmamız konusunda bizleri uyarıyor.
“Onlar namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızk olarak verdiklerimizden infak ederler.
“Boyun eğerek ve tevazu ile Rabbine itaate devam et.”(3/43)
Bu ayette Huşu ile yani Allahu Teala’ya onun makamından korkarak saygı ve sevgi haşyet içinde namaza devam edilmesini emrediyor.
“Huzur ve sükuna erdiğinizde namazı dosdoğru kılın.”(4/103)
Bu ayette kalbin namazla itminana ermesi için huzur ve sükun halinde olması gerektiği anlatılıyor.Esasen,namaz kalbin daimi surette Allah’u Teala’nın o yüce huzurunda olmasıyla ikame edilir.Peygamberimizin Bir hadis-i şerifte “Namazdan ancak kalbin hazır olduğu kadarı kabul edilir”.buyurması bu gerçeği teyit eder mahiyettedir.Namaz,tamamiyle kalbin,huşu,huzu ile
Rabbin huzurunda durması olunca; gönül namazınddan eksiltmek,çalmak hırsızlığın en kötüsüdür.

Nitekim,hadiste şöyle buyurmuştur,yüce peygamberimiz (S.A.V.)
“En kötü hırsızlık namazdan çalınandır.”
“Güvene kavuştuğunuz zaman,bilmediklerinizi size öğrettiği şekilde,Allah’ı anın”(2/239)
Ayette bahsedilen zikirden maksat,bütün şartlarına riayet edilerek ikame edilen,kusursuz tam
bir namazdır.
“Emir olunduğun gibi dosdoğru ol.”
“Namazı dosdoğru kılınız.”
Yukarıda meal en verilen ayetlerde namazı,dosdoğru kıl,dosdoğru olmamız isteniyor..kılmak belini eğip bükmek,başını sağa sola çevirmek,yada ayet sırasına riayet etmek değil,dosdoğru huzurda olmaktır.Huzurda olan ise asla padişahın emrinden çıkmaz harfiyen her emrine riayet eder.Allahu Teala ise melik ül mülktür,yani en fazla itaat edilmeye layık olan mülkün yegane sahibi ve hükümdarıdır.Allah doğruyu söyler hidayet onun elindedir.

Nihat Gülle
Şair ve yazar

Nihat Gülle
Kayıt Tarihi : 18.12.2010 21:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Zeynep Nilgün Gökçeöz
    Zeynep Nilgün Gökçeöz

    Namaz yüreklerin huzurudur. İnsan elini ve gönlünü açtığında bunu hisseder...ve ruhu aydınlanır.

    Yürek ve gönül emeğinize saygıyla.

    Cevap Yaz
  • Enver Bilgiç
    Enver Bilgiç

    Yüreğiniz huzurlu,kaleminiz nurlu olsun.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Nihat Gülle