Zaman sönük olarak düşünülen bir hülyâdır
Şahane hayatımız pek acı bir rüyadır.
Hayat bu…
Bir gece sazda dalgın
Kendinden geçmiş bir çılgın gibi görünürsün.
Bir dalgalarım var gönlümde bugün
Hayal gibi,his gibi.
Bu hisle buğulanır düşüncelerim bütün
Bulut gibi,sis gibi.
Bu sis perdesi arkasında herşey gözümde kara
Kurum gibi,is gibi.
Doksan’ımın baharında
Sabahların seherinde
Acıların beterindeDönüp, bana hiç sormadan
Geleceği hiç yormadan
Benden çok şey çalan yıllar
Geri gelin geri gelin
Geri gelmek bilmeyen yıllar mazide kaldı
Sevgi yolunda zaman ömürden çok şey aldı.
Saçlarımdaki aklar, sürekli çoğalmada
Yaşlılığa dört nala koşanlar gün almada.
Saltanat doğanındır, doğa büyük hükümdar
Hükmü uygulayan kanunundan başka ne var.
Aldatmaca bir mekân içinde
Sonsuza akan zaman içinde
Bir GEMİ…
Yolcusu çok yakıtı yok
Hayal hızıyla uçan
Fezada dur durak bilmeyen
Mazi kokan mekânıyla,
Kor yürekli insanıyla
Pınarları, ormanıyla
Bir tarihsin Kastamonu.
Osmanlı’da çok namın var
Her an ulvi ilhamlar şairin duasıdır
O periden ayrılmak gönül kıran yasıdır
Pek asil duygularla başka alemlerdeyim
Yazdığım bir kaç mısra ruhumun gıdasıdır
O ne eda, ne gülüş, ne sigara içiştir?
Biz edana pervane, aşkına muntazırız.
Sen aşık olmadasın, inan bu ön seziştir.
Gülüşüne dünyayı fedaya da hazırız.
Necdet’lerle, Fikret’le delin divanen olduk.
Güneş ışığı bugün ayrı bir anlam taşır
Kulaklardan kulağa destanlar fısıldaşır.
Bugünkü manzarayla kor olmuş bütün ruhlar
Bugünkü kutsiyetle vecde gelmiş ÇORUH’lar.
Takviyeler yetişti imdadımıza bugün.
Buzlu havalar artık erata dernek düğün.
Gönüllerde heyecan,yüzlerde fışkıran kan.
Hudut boyunda bugün saltanat kurdu LOKMAN.
Doğunun serhadına fatih gibi buyurdu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!