*
Gözlerine bırakıp çocukların son parıltıları,
çekilip gitti sonra, binaların arasından,
güneşin incecik ve sıcak parmakları.
*
Genç bir kız pencere onunde, işliyor son yapraklarını bir güle.
bütün dünyada satılan bir piyango bietine
büyük ikramiyenin çıkma olasılığı kadardı
karşılaşabilmem seninle
ki aynı şekilde
kahredişim bundandır
ikramiyenin çıktığı o güne...
Carl Sagan'a.
İzlerken gökyüzünü geceleri,
sebepsiz bir kardeşlik duygusu
kaplar icimi.
Ve sonsuzluğun huzuru.
Bilirim çünkü,
******
Bir cehennem işçisiyim.
Bir çift söz,
bir çift göz,
bir gülüşün ardından.
kendi ateşine odun taşıyan...
Birkaç dize şiir yazdım.
Koydum bir şişenin içine.
Ve bir aksam,
Poseidon'un ayakları dibine,
Bıraktım onu.
Bende kalanla birlikte...
Bir dize şiir yazdım,
kuzey denizinin,
kül rengi sularına.
Dalga dalga uzaklaşıp gitti sözcükler.
Bilirim.
Kül rengi olsa da sular.
Bir sabah aralandı tüm kapılar.
Eşiklerinde bırakarak her şeyi,
sokaklara çıktılar.
Güneşle yıkanmış bir gün
ve incecik sesleri,
çırılçıplaktı yüzleri.
Uzun zaman oldu.
Tutmayalı bir eli.
Bir ağaç gibi bilge,
içten ve duru,
kavgasız insanlar görmeyeli...
Nadir Kaya
Ortalama insan yaşamı,
80 yıla çıktı diyor,
bilim insanları.
Açlıktan, savastan ve yoksulluktan,
ölen bir çocuk soruyor hepimize.
Neden geç kaldığını,
Saat gecenin ikisiydi.
Paltosunu giyip aynaya baktı.
Ve sessizce karanlık sokaklara aktı.
Işıkları yanan bütün evlerin, kapılarını çalacaktı tek tek.
Dolaştı koca şehri sabaha dek.
Çaldı kapılarını ışıkları yanan evlerin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!