Ben şiir yazmak için oturmam masaya,
derdimi anlatırım kağıda, o üzülür de şiire çevirir.
Bıraksam dertleri, aldırmasam tasaya,
yine de durulmaz gönlüm, zihnimi kemirir.
Yağmur damlası gibi zihnim;
görebilir, dokunabilirsiniz
ama hapsedemezsiniz ellerinizle
akar gider.
Ve ben kimi zaman kuraklık yaşarım,
Yalnızlık; insanı bağımlı kılan bir zulüm,
Gelirken yalnızız, giderken de öyle.
Dört duvardan daha büyük dert var mıdır? söyle;
başka yoktur insanı yıkacak, anca ölüm...
Ömrüm boyunca
sigara ve kahve içerek
oturmak isterdim bir sallanan koltukta.
O hal dahi yeterince yorucu olurdu
içimdeki varoluşsal sancıyla mücadele için.
Ama yetmezmiş gibi bir de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!