1953 yılı Osmancık- Başpınar doğumluyum.1971–2000 yılları arasında yurdun çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım. Şiir ve hikâye yazmayı seviyorum, bu doğrultuda yazmış olduğum şiirlerim “Belgüzar”, “Bir Tel İki Tekerlek” ve “Bir Akşam Üstü” adlı kitaplarda yayımlanmıştır. Doğayı, insanları ve öğrencilerimi çok seviyorum. Şiir seven tüm dostlara saygılar sunuyorum.
Biz eskiden de memnunduk hayattan,
İskarpin ayakkabılarım olmadan da.
Papatyalar gibiydi şu bahtımız,
Kâh tepede açardı, kâhsa bayırda.
Sabah ezanında kalkardık yataktan
Sanatkârız, turşu değil bal satarız;
Anlayana sivrisinek saz satarız;
Cahili de âlimi de hoş tutarız;
Peygamber sanatıdır yolumuz bizim.
Anlatacağını hoş kelamla söyle;
Yıllar sonra duydum İstanbul'da
Vapurun boğazdaki sesini.
Çamlıca'da, Bebek'te, Yıldız'da
Poyrazın ılıman nefesini.
Rumeli Hisarı'ndaki surlar,
Dolu desem değil, yağmur hiç değil,
Damlalardan saydım damlarken seni.
Dışı nurdan kaplı, içi boş değil,
Meleklerden saydım damlarken seni.
Misk_ü amber kokar, gülleri açmış,
Seni kaybedişim, kazanışım gibi,
Yine bir akşam üstüydü.
Bir akşam üstü,
Gönlümü süsleyen gülün,
Dikenli bir dal olacağını,
Hayal bile edemezken,
Bir sevgi yağmurunda,
Ölesiye ıslanmak gerek.
Yağsın çisil çisil,
Adımlarını sıklaştırma,
Açma şemsiyeni,
Elinde kapalı kalsın bırak…
Bu değerli sözü nasıl anlatsam?
Mazidir, atidir, haldir bir şiir.
Hayalen düşünüp gerçekte tutsam,
Vatandır, gurbettir, eldir bir şiir.
Heves edip daldım uçsuz ummana,
Garip gönlüm çiçeklendi, güllendi,
Sabah, akşam dipleri de bellendi.
Bir yaramaz tomurcuğa elledi,
Hayrat mıydı, namert miydi, huş muydu?
Kurusun o zalim namerdin eli,
Biri beni yanlış anlatmış sana,
Kimseye güvenim kalmadı gülüm.
Kimisi mıhına kimi nalına,
Vuranlar insafa gelmedi gülüm.
Ağzımla kuş tutsam gözle görmezler,
Bir arzuhalim var kardeşim senden,
Bir değil, bin gönül al da öyle gel.
Muvaffak olursun en kısa günden,
Akşamdan sabaha kal da öyle gel.
Hoş bir rüyaydı bu, uyandım erden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!