Sabır ver, sabır ver, sabır ver bize!
Keskin kılıçmış insanın dili
Yok olmuş herkesin imanı dini.
Dilleri sussa da durmaz ki eller.
Sabır ver Allah’ım, sabır ver bize!
Günler acımasız zaman bitmiyor
Hasret yüreğimde bir bıçak gibi...
Gözlerin hayalimden bir an gitmiyor
Bu düşler bir serap olacak gibi...
Düşler hep sancıyor yağmur yağıyor
Ellerinle zehir sunsan
ben içerim
bana getir...
Ölüm benim içimdedir
gir desen
Son kurşunun olayım yüreğine at beni
Canından can olayım al ruhuna kat beni
Gece oldu bak sarıyor Ay beni
Güneşim ol ısıt beni, yak beni
Adını bağırırım sessiz sessiz
Kara yazgı denilen bu olmalı.
Bir ömre sığmaz dediğim mutluluğum
Böylesi bir güne sığmamalı.
Aynı şehirde aynı günün akşamındayız.
Bir günün mutluluğunu gözyaşlarıyla soluyorum,
Yarınlara gül versin diye...
Ne çileli başın varmış ey dostum!
Gözlerinde çizgi çizgi efkâr var
Mutluluğa hasret çekti hep gönlün
Baharında ıstırap var, boran var...
Evlâdın var, sevgilin var, anan var
Bırakmadı sevdan beni
Bazı günler aç ve susuzdum.
Hazin, karanlıktı gecelerim.
Ben mağlup, sen suskundun.
Duyguların paramparça...
Ruhum kelepçelenmiş...
Konuşsam seninle
Delicesine...
Sevgiden, gözlerinden, ince belinden...
Sevgilim, hayatım, bir tanem desem.
Konuşsam seninle
Mehmet Akif’in aziz hatırasına...
Henüz on yedisinde,
Yani hayatın en güzel devresinde,
Yaşam manzumesinin ilk satırında,
Bir yiğit biliyorum.
Ey dilaram!
Biliyor musun?
Bu kaçıncı gece?
Uykusuz geçen.
Bu kaçıncı bu kaçıncı
Kabus
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!