Bıktım artık bu soğuk düşüncelerden
Beni anlamayan hissiz gözlerden
Anlasam sitemini inceden
Ay vursa pencereden...
İmdi saat üç, gözlerimde uyku yok
Akşamın karanlığında yollarda dolaşan kim?
Yüreğine nakış nakış sevdâyı işleyen kim?
Yolları bitmez mi sanır günün bittiği yerde.
Geçmişi yalan mı sanır pişmanlık perde perde
Uzaktan uzağa yâri görür mü sanmış
Okumak;
aramak ve bulmaktır.
Bulmaktansa murat mutlu olmaktır.
Başkentten yârin şehrine
Bin bir özlemle dolu yüreğimin
Kan, revan içinde olduğunu
Söylesem ne söylemesem ne?
Sensizliğin sokağında büyük bir hüsranla
Darmadağın uykuların esiri olduğumu
Bilyelerim vardı yitirince feryâd ettiğim.
Küçücük Mercan adlı bir kuzum,
Tahtadan oyma arabam
Ve çam kamgasından on dörtlü tabancam
Bir de on yedisinde kaybettiğim
Muharrem Ağabeyimin hediyesi
Masum gözlerinde gözyaşı olsaydım.
Uyanmasaydım bir daha dünyaya...
Zamanın kucağında...
Alsaydı bütün vücudumu kollarına
Fezalara uzatsaydı başımı
-Hayallerimi yıkan şehre-
“Yere batsın bu toprak bu korkunç mazi
Orada çünkü sevgilimle sevgim gömülü! ”
A. Nihat Asya
Bilmezdim, gecelerin sessizliğini
Dostların bî-perva,
Düşmanın kaviliğini…
Bilmezdim, sevgilinin hissizliğini
Sevenin bir deli,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!