“yapraklar gülüşüm”
oysa betonadır her bakış
griler koşar göz değmemiş her yere
asırlar geçse iyileşmez göbekteki apseler
yaranın bilinci kendini yeniler!
Seni seviyorum üstüme iyilik sağlık;
seni sevince
Bir manav vatanseverliğine bulanıyorum
Çünkü dünyada herkes
vitaminin değerini anlıyor
dünyada bir manav ben kalıyorum
siz hep gittiniz
omuzlarınızda kurtulmuşluğun gülümsemesi,
gözlerinizde hayal kırıklıklarınızdan kalma
acımasızlaşmış merhamet görüntüsü altında
siz hep terk ettiniz
kiminiz çok sevdi yalan değil kiminiz az
Ne işim olursa olsun
saat üçü on geçe
ben hep evde olurum
taaaa uzaktaki
apartmanların birinden
bir güneş yansır odama
Aşk, ozanlığın ilk sınavıdır
Aşk, olağan bir ozan avıdır...
18:o5
Hiç anlamam
Niçin korkulur ölümden
En çok korkanlar bile
Ölmeyi başarırken!
Çok söylediler çok
Ama bu kulaktan girdi
Öbür kulaktan çıktı
Bendeki yürektren hep
Uçak yolcularını sevdi! ...
Kartal haklarını savunan “serçe”
Yalnız bir mumla geçtik karanlığın ırzına
Kendini aydınlatan loşluklarımız oldu
Sonra büyüdüler, baksana, çok büyüdüler
Koca dünya yazabilen boşluklarla doldu!
Dün ömrümde gördüm adını koyamadım
Uçuyordu desem değil bir şey yapıyordu
Mevsimleri kokuları bir göğüs sızısı ve
balık tutmayı öğrenmesini ikram ettim
yüzme bilmeyen bir çocuğun
bugün hafiften bir keskinlik var sesinde
bakışların bir tuhaf
rüzgarları eller gibisin sevgilim
teri dökülür alnımdan
kan ter koştuğun günlerin
duyuşların az
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!