Soğuk suyun sesiydi aramızdaki, çöldeydik
biz, insanlar, gökyüzü ve o kara cehalet
o sesin nemi, alıkoyuyordu biteviye bilinçleri
varoşlara doğru güneşi süpürüyordu kirpiklerin
gök kuşağı sızıyordu damla damla gözlerinden
mahkumlar özgürce dans ediyordu içeride
sür-realizmin ekmeğine yağını
görmesin kimse şiir yazamadığını
göremesin herkes şiir yazamadığını
sür-realizmin ekmeğine yağını
ben yetişmedim hiçbir yere
buraya yetiştiğim kadar
burası sizin olduğunuz yer.
benim geldiğim yere neden bu kadar uzak
ve siz nasıl canınız isteyince geliyorsunuz.
Gözüm özümdür
Sözüm süsümdür
Ne söylediğime değil
Nasıl baktığıma…!
Benim derdim kaymakla bal gibidir
Dertliler açsın kulağını duysun
Derdimin çoğu ilmihal gibidir
Dertsiz olanlar gülerek avunsun!
o taraftakiler bu taraftakilere
bu taraftakiler o taraftakilere
söylesin,
ben gördüm
her iki tarafta da cennet yok
Kalp ile beyin arasında kalan gençlik
Bugün kimlik çatışmasına yine onüç kurban verdik
Hey gidi memleketin yazgısını basan matbaa,
kendim bassaydım daha istikrarlı basardım,
Silkerdim bokonomiyi, ya ya yaa
ne dediğimi bilmiyorum güz kurusu nerdesin
ben ellerimi açtığım sulardan bir elbise giydim
her gün bir bayramı kutluyordu evren içinden
girdim koluna yağmurun kör nemdi bir gözü
içebildiğim kadar su içtimdi gök çeşmesinden
bir yudumunu bile düşürmedimdi, kutsal su
Galata kulesi’nin kimse bilmez
Kız kulesine aşık olduğunu
Kız kulesi’nin de
Galata’ya tutulduğunu
ben de bugün öğrendim;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!