Bu nasıl dünyadır, nasıl bir hayat,
Çilesi sırtımda, yoruyor beni.
Adına dert desem, artık çok bayat,
Yapışmış bedene, soruyor beni.
Ruhunu kaybetmiş beden çoğaldı,
Ararsan, ''Beni bir seven var'' diye,
O sevgi bağları soldu be gülüm.
Sarmak istesende artık yar diye,
Gelemez, toprağın oldu be gülüm.
Yaş diye gözünden kanını döktü,
Kıymetimi bilmesende
Türkü gibi sevdim seni
Rüyama hiç gelmesende
Türkü gibi sevdim seni
Ocağına düştüm yandım
Şu yalan dünya da gezdim, dolaştım,
Derdimi diyecek kul bulamadım.
Nice geçit vermez dağları aştım,
Düzlüğe gelince yol bulamadım.
Çileli hayatın uzun yolunda
Sona ulaşmadan yoruldum bu gün.
Göğsümde bir sancı, tamda solunda
Nankör bir kurşunla vuruldum bu gün.
Bütün çareleri denedim bitti
Nerden geldiğini bilemediğim
Aklımı başımdan götüren sevdâ
Yüzünün nûrunu göremediğim
Damla damla beni bitiren sevdâ
Bir çıkmaza sokup geri çekilen
Baba ben bir hırsız duttum,
Bıraksam o bırakmıyor,
Şimdi gerçek hapı yuttum,
Gözlerimden yaş akmıyor.
Başıma bir bela aldım,
Mecnun ettin beni, çöllere sürüp,
Leyla'nın sırrına ermeden gittin.
Vurduğun gamayla defterim dürüp,
Açtığın yarayı sarmadan gittin.
Bütün dağı taşı fethettimde yar
Ben senin kalbini fethedemedim
Bazen yağmur oldum bazı günler kar
Ben senin kalbini fethedemedim
Yıldızları saydım aya ulaştım
Her taşın altında yılan yuvası,
Uzatsan elini sokmaya kalkar.
Bilinmez amacı, nedir dâvâsı?
Çıkar için yurdu yakmaya kalkar.
Gerçeğe gözü kör, hakkı bilemez,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!