Bugün... Bilmiyorum
İnanmak istedim gittiğine
Belki geç, belki zamansız
Laçkalaşmış bir hatıraya yenildim
Balkonumun korkuluklarıda ıslandı gözlerimle beraber
Akşam olmuştu artık...
Akar gözlerimden gider ilk önce
Sonra dudağımdan kayar dökülür
Çiseler bir yağmur soğuk yüzümde
Sonbahar başım bükülür
Çok yakınımdadır uzakların
Mesafeler kadar ürkütür
Üç nefes bir isim var üstünde bu kentin
Ne yağmur yıpratır,
Ne kar,ne de güneş
Herhangi bir yerde,herhangi bir zamanda,
Bir çift göz gölge gibi önümde
Yudum yudum sevgi tatmalıyken,
Uzak dünyaların şarkısı küçük ıslığımda
Yıkılan, kaybolan,
Ağlayan dünyaların şarkısı
Karlı bankta geceyarısı ürpertisi
Bir bedende üşüttüğüm iki hayat
Biri senden geriye kalan ben
Dimdik duracaktı gitmesen başım
Dert etme boşuna bırak eğilsin
Ardından yol boyu dökülse yaşım
Birşey söylemeye mecbur değilsin
Gece de sabah da beddua etsem
Gel ne olur
Gözlerimde sihrin doğuşuna bak
Gel ne olur
Dudaklarımın aşk sunuşuna bak
Sen haklıydın
Çocuk gibi cahil,kör kadar görmezmişim
unuttum dedim ya bilsen aslında
kalbim yokluğuna hiç alışmıyor
hayır, dayanamam, ne olur yapma
boyun bükmek sana hiç yakışmıyor
yıllardır içimde bu sızı gitmez
Ne sevgine layığım nede merhametine
Kahırlı denizlerin girdabına kat beni
Kurtuluş yakın inan aşkın kerametine
Benim tek hain olan cehenneme at beni
Çatlat dudaklarımı bedenimi yak kurut
Sevgimi sorsaydın sana derdim ki...
Ufacık yüreğin almaz küçüğüm
Yanarım yinede ağlatmam seni
Gözünde bir damla kalmaz küçüğüm
Elim yanağına titrerde gitmez
Aşk dilenme benden
Hiç bozuğum yok
Yetmedi mi doyumsuz sevişlerim?
Kırık ayna gibi,
Ağlatma yarım yamalak yüzlerini
Al...bu maske senin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!