Onbeş ile başladık
Şimdi oldunuz doksan.
Benim ağzı var dili yok
Siyah beyaz kızlarım.
Hepinize ayrı ayrı isim verdim
Global dünyaya
Global dil.
Yüzyılın parolası
Tek dünya, tek dil.
Bunun yanı sıra
İki bin beşyüz yaşayan anadil.
Lâlezar’da tek başıma dolaşıyorum.
Dinliyorum yüreğimin titrek sesini
Yanlışlarımı,isteklerimle arzularımı
Yeniden tekrar tekrar yaşıyorum.
Karşıma çıkan ilk yabancıya
Elimde okul çantam
Oturmuşum kanepeye,
Başımda selvi ağacının gölgesi
Hafifen dalmışım hayale, kara gözlüme.
Uzakta bir gölge belirdi, adım adım yaklaşan
Gözlerimi oğuşturdum
Sana bu satırları,
Uzaklardan...
Çok uzaklardan yazıyorum.
Anne,
Benim...oğlun, yavrun.
Telli duvarlar ötesi
Bir çift göz düşünüyorum
Kaşların altında
Kipriklerin arasında
Burnun sağı ve solunda
Al yanakların üzerinde
Ínci, mercan gibi parlak
Kimi bulamaz
Kimi bilemez
Kimi yer yer doymaz
Kimi elin süremez
Kavanoz dipli dünya.
Yavru vatan kardeş Kıbrıs
Çok yüce ve büyük ırkız
Rum itleri pek çok huysuz
Dalgalan bayrağım Kıbrıs’ta.
Beşparmak dağları sulandı
Anavarza eteğinde yer alan
Gizlenip de bir vadide sır olan
Gün geçtikçe kalbimizde pir olan
Ísmini içime yazayım, Kısahasanlı.
Aşağıçiyanlı 'nın batı yanında,
Düğünlerden düğün var köyümde
Ağlamadan gelen geline bak geline
Davul zurna çınlatıyor ovayı
Gülüp gelen geline bak geline.
Dokuz yıldır düğün yüzü görmedi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!