Aşkını affıma vesile kıldım
Halini hayatıma örnek kıldım
Mahcubum, kendimi kapına köle kıldım
Ellerin gözlerime bir ab-ı hayat
Dertliyim, derdini derdime derman kıldım
Eylül bakışlım
Ekim yatışlım
Kasım gidişlim
Aralık arayışlım
Ocak tütüşlüm
Şubat soğuklum
Dedim çekme ellerini yüreğimden
Dedi çekilecek yürek değil seninki
Dedim gel benimle sonsuzluğa
Dedi sonsuzluğa mahkum ettin beni
Dedim güzel günler var gelecekte
Tek günahım
seni sevmek
Cezası yanmak
Hem burda
Hem ötede
Seni tanrı gibi sevdikçe
PİŞMANLIK
Nasılsın diye sorma
İyi değilim zira
Keşkeler doldu yüreğim
Pişmanlıklar sardı her tarafımı
Hesapsız sevdalara
Meze yaptık şarabı
Acının göğsünü emdik
Dudaklarımızda bi uçuk
Ayrılığın rengi hep yeşil
Vuslat ne kadar da sevimsiz
Acılanıyorum
Hasretleniyorum
Acı hüzün olarak kuşatıyor
Hüzün mevsimi de bitmek üzere
Ağaçlar hüzünlenince yapraklarını dökermiş
Ya benden dökülenler ne ola ki
Ahuzar etme gönlüm hayat elbet güzeldir
Bu günler ebedi değil gelip geçicidir
Umutsuzluğu vur taşa, gör neler gele başa
Zehir de yudumlasan anı doya doya yaşa
Erise de yağların ortalığı verme telaşa
Rafikin olsun sadakat kanma göze kaşa
Duygular düğümlenir yüreğimde
Elimde kalem beklerim
Yanaşmaz duygular kaleme
Bürünür onca mahremliğine
İşte o zaman
Hatıralar göz kırpar
“Sevincim sevince benzemiyor”
Ve ne de hüznüm hüzne
Kaç zaman yaşadım bir anda
Bilmiyorum
Yeryüzü hiç dar olmamıştı bu kadar
Bastığım toprak utanır mı bir gün benden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!