Ne zaman bir siyah üzüm görsem,
Seni hatırlatır bana, senin gözlerini
Üzümün siyahı mı, gözlerinin karası mı,
Bu renkten başkasını göremiyorum
Ne zaman gece bir dolunay görsem,
Sen kara tahtanın önünde
Pamuk gibi ellerin
Bembeyaz olurken tebeşirden
Ve keçe silginin çıkardığı
Tozları solurken ciğerine öğretmenim,
Ben kız arkadaşımın saçını
Mutluluklar senin olsun,
Gam benim, tasa benim,
Son arzusu sorulmadan,
Tasarlanan yasa benim.
Sevinmeler senin olsun,
Bir başka yaşarım ben gördüğüm gün
Gönlüm sana tutkun, hep sana düşkün
Bir başka yaşarım görmediğim gün
Gönlüm sana kırgın, hep sana küskün
Çöz artık gönüldeki düğümü sen
Alnımda beliren, şifre gibi dalgalı çizgiler,
Hasret dolu gönlümün, manalı izleridirler
Her birinin senle dolu nice hatırası var
Bir bilsen şaşarsın, belki ta haşre kadar
Dudak bükme, saçlarıma bakıp ta beyaz diye
Ay güneşle dans ederken semada
Kapılırım rüzgarına kaderin
Başka isteğim yok görmeden mada
Gözümün nuruna tez haber verin
Gökyüzünde hilal olsa güneşim
Bu sabah, güneşin
Doğuşunu seyrettiğim an,
Sanki içimi ısıtmak için
Kalbime doğduğun
An gibiydi sevgilim...
Bir doyulmaz seyir ki rengarenk
Gülen gözler,keman kaşlara ahenk
Gönülden gönüle gizli yol açar
Siyah kordela,uzun saçlara ahenk
Bir doyulmaz şarkı nameler saçar
Bir bülbüle baktım bir de gülüme
Bülbül tutsak,nazar değmiş gülüme
Bu dertten kurtulur coşarım elbet
Gün olur da hasret biter gülüme
Bir arkama baktım bir de önüme
Bazan ayrılık ve yalnızlık
Bazan yakınlık duygusu
Bazan ikisini de özler
Ne yaptığını bilmez gönlüm
Bazan yarin cilvesinden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!