Bakışların vardı, âşık eden bakışların.
Narin sesin dokunurdu kulaklarıma,
Nefesin gelirdi, usul usul dudaklarıma.
İçime dokunurdun.
Gül kokun uzanırdı, sarardı bedenimi.
O kadar güzeldin ki,
Gene gittin,
Aklım sana hasret kaldı,
Benliğim sende kaldı,
Gittin ya, ne çok sevdim seni ben.
Uzaktan sana dokunmadan
Tutmadan elleri
Öpmeden dudaklarını
Bakmadan o güzel gözlerine
Sarmadan kollarıma seni
Her uykuyla geliyorsun gecelerime,
Her nefesi sen sanıyorum,
Herkes senin maskeni takmış,
Sen herkes olmuşsun,
Nereye gitsem ordasın,
Hangi kapıyı çalsam sen çıkıyorsun karşıma,
Çektim perdelerimi, çektim ki güneş vurmasın karanlığıma.
Söndürdüm tüm sobaları, söndürdüm ki yanmasın içim birdaha.
Duvarlar ördüm dört bir tarafıma, ördüm ki kimse bilmesin beni.
Sustum sessizliğe sustum ki, susmasaydım eğer haykırmaktan biterdi nefesim.
İnsanlara gözlerimi yumdum, yummasaydım eğer bir kez daha parçalanırdı içim.
Yalnızlığa vuruldum, vurulmasaydım yaşanırmıydı herşey?
Yanıtsız bıraktılar,
Sessizliğe sustular,
Acı vermediler sana,
Yaralı kalbim var
Derdi sensin, dermanıda sen
Bir deli aklım var
Fikri sensin zikri sen.
Dön be yüreğime
Gel artık,
Kalpleri bağlı iki insanız aşkın kıyılarına,
Denizin dalgası ile huzur,
Ay ışığı ile sarhoş olmuşuz,
Sen için ben olmuşum,
Benim için sen olmuşsun,
Gözlerimizi kapatmışız,
Sen olmasanda,
Benim bir yanım kalmış seninle,
Sen gitsende her seferinde,
Benim bir yüreğim daha açıkmış sana,
Sen sussanda,
Ben sarmışım kelimeler ile seni,
Karanlık, neden dostudur en yaralı olanın?
Ve gece, neden karanlığa çok yakındır?
Kimse sarmazda seni, kollarını açan kimdir?
Susarda insan, onu sustuğuyla kabul eden bu gece midir?
Gece biterde, karanlık mı başlar?
Yoksa karanlık mı gecedir?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!