Gitmenin nedeni ne?
Çok sevdiğim için mi?
Dönmenin nedeni ne?
Çok mu aradın beni?
Susmanın nedeni ne?
Konuşucak cümlen olmadığı için mi?
Yatak soğuk, bedenim üşüyor,
Titriyorum gecelerde, yastığım gözyaşlarımdan ıslak.
Sarılan bir çift kol yok bana,
Korkuyorum karanlık gecelerden, rüyalar, acı rüyalar.
Kara kuyular, kurumuş ağaçlar,
Bilmiyorum ben seni nasıl sevdim, nasılda işledin kalbime.
Nasıl olduda rüyalarıma geldin, dokunmadan sevemedim seni.
Elimde kaldı vücudunun her noktası, kokun sindi burun derinliklerime.
Tozlu kitap rafları üzerinde yalnızca,
Eski anıların yazılı olduğu eski bir defter.
İçinde sen ve ben,
Biraz hüzün ardından biraz keder.
Geçmişin izlerini taşıyan boş sayfalarda kaybolmuş,
Denize vurarmış ilk gün ışıkları, yine deniz ile kaybolurmuş.
Herşey seninle güzelmiş, herşey senle güzelmiş.
Gökyüzü ve deniz ne güzelmiş..
.........
.........
.........
Silik bir kaç satır, buruşuk cümlelerim.
Saat, gecenin çoktan geçmiş yarısını.
Ben hayatın, yarısındanda fazlayım.
Giden her insanın, arkasında bıraktığı kadarım.
İçimden kopardıklarından, son bulmaya yüz tutmuş, bir adamım.
Gelen ve giden herkes gibi, bugünde doğdu,
Saat 8:30, günün ilk ışıkları,
Durağın köşesinde ayakta paltosu ile.
9:15'e doğru geliyor arabası,
İlk adım, sonra ufak bir basamak.
Sağdan beşinci koltuk,
Bir yağmur şırıltısıdır gecenin sessizliğini bozan,
Bir sokak lambasıdır bu karanlığı aydınlatan,
Koca bir sokak, yürüyen bir adam.
Elinde değneği, yüzünde çizgiler,
Ak düşmüş saçları, bitkin bir beden
Yıllarını geçirmiş bu hayattan,
Sevmek ne zormuş aşık olunca...
Yüreğin kapılınca derdi olmayan o hastalığa,
Ellerinden kayıp gidince herşey,
Düşüncelerin, hayallerin, rüyalarına girdiği zaman.
Hissedince, yanı başında. Göğüs kafesinin içinde...
Sevmek ne zormuş, aşık olunca..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!