Bir gecede aşsa da sahrayı,çölü,
Hicabından kıskandırsa bülbülü,
Zemheri gelende versede gülü,
Can canandan darılmıştır bir kere........
Bu gülüşüm son hoşçakal,kahkaham encam vedam,
Zulümkar geceler beni anlatır,
Ne söyler yıldızlar,dinledin mi hiç?
Her ayın ondördü beni ağlatır,
Feryat,figan ile inledin mi hiç?
Bir kırık cigaram...Yanmaz ateşim,
Namussuz bu nefsim oynattı beni,
Başıma bin çorap ördü namussuz.
Beynim kazanında kaynattı beni,
Kalbimden çırayı sürdü namussuz.
Özümü bir falan fişman eyledi,
Ömür dediğin şey altmışda başlar,
Kırılır dizlerin,bükülür belin.
Eğilir o heybet timsali başlar,
Kapanır gözlerin,tutulur elin.
Deryalar gizlidir döktüğün yaşta,
Penceremin,çürük çerçevesinin boydan kırılmış ve
Soğuk esintinin etkisiyle buğulanmış camını...
Şöyle bir elimin tersiyle silerken gördüm senin gittiğini...
İşte o an anlamamıştım aşkının,aşkımın bittiğini.
En az kırık cam kadar kırıktı ve soğuktu en az,
Aşkımın aşkıyla lav olan kalbim...
Duygularım duygulandı,ağlamaklıdır şimdi,
Duygularımı duymayan o duygusuz kalp kimdi?
Hala seni seviyorum,sevdim demiyorum hala,
Seni nasıl sevdiğimi biliyor Allah-ü teala.(c.c.)
Gözlerinden kopamıyor gözlerimi gözlesemde,
Sensiz bir söz bulunmuyor,sözlerimi sözlesemde.
Üstadım bellidir bizim soyumuz,
Şeyh Şamil'den kalma budur huyumuz,
Zulmetsede zalim düşmez boynumuz,
Kaldırdım başımı heyhat,şaha ben...
Hak'tan başka duymadı hiç kimse avazımı,
Biz böyle görmüşüz,böyle bilmişiz,
Şanlı tarih ile yaşar gençliğiz.
Gönül gözümüzden nefsi silmişiz,
Nefis düşmanını aşar gençliğiz.
Mümin kardeşini her an da arar,
Beni böyle kahredipte,
Issız çöle atan sensin.
Şu gönlümü çul edipte,
Pazar pazar satan sensin.
Yıkık kenti,şehirini,
Düşmesin gözünden artık naleler,
Veren de O,alan da O amenna.
Kime zakkum gerek,kime laleler?
Veren de O,alan da O amenna.
Zalime tacı giydiren de O (c.c.) ,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!